k

Kur'an-ı azîmüşşan

1 member
Bakara 8,9,10
وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَبِٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَمَا هُم بِمُؤْمِنِينَ İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, «Allah´a ve ahiret gününe inandık.» derler .يُخَٰدِعُونَ ٱللَّهَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَمَا يَخْدَعُونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ Allah´ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar. فِى قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَهُمُ ٱللَّهُ مَرَضًا ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌۢ بِمَا كَانُوا۟ يَكْذِبُونَ Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır.
"Mallarını Allah yolunda harcayan, sonrasında da yaptıkları hayırları kimsenin başına kakmayarak insanlara eziyet etmeyen ve kalp kırmayanlar var ya, işte onlar için Rableri katında çok büyük mükafatlar vardır. Onlar bu hayırları yaptıkları için kalplerinde ne bir korku ne de hüzün hissederler." (2:262)
Reklam
وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْاٰناً اَعْجَمِياًّ لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُۜ ءَاَۭۘعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّۜ قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَٓاءٌۜ وَالَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًىۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ۟ Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, 'Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?' derlerdi. De ki: '𝗢, 𝗶𝗻𝗮𝗻𝗮𝗻𝗹𝗮𝗿 𝗶𝗰̧𝗶𝗻 𝗯𝗶𝗿 𝗵𝗶𝗱𝗮𝘆𝗲𝘁 𝘃𝗲 𝘀̧𝗶𝗳𝗮̂𝗱ı𝗿. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar) (41/44)