Hz. Muhammed'e (Aleyhissalâtü vesselâm) Arapça olarak indirilen, rivayet ve yazı yoluyla mütevatiren bize ulaştırılan, karşıtlarını veya benzerini getirmekten âciz bırakan, tilâvetiyle ibadet edilen, Fâtiha sûresi ile başlayıp Nas sûresi ile sona eren, hakkında âlimlerin derin bir dikkatle, cahillerin ise cesaretle konuştuğu Allah Kelâmı Peygamber-i Ekber şu ifadelerle tanımladı: "Sizden önceki ve sonrası nesillerin haberi, aranızdaki meselelerin çözümü O'ndadır. O, hak ile bâtılı ayırt eden kat'î bir doğrudur. Kim bir zorbadan korkarak O'nu terk ederse Allah ona öldürücü darbe indirir. Kim O'ndan başka yol gösterici ararsa Allah Teâlâ O'nu saptırır. . O, Cenab-ı Hakk'ın sağlam ipidir. O, zikr-i hâkim, sırat-ı müstakîmdir. İstekler, O'nun masrufunda kalır. Diller, O'nunla rekâketten kurtulur. Âlimler O'ndan usanmaz. Çokça tekrarı yeniliğine halel getirmez. İnsanı hayrete düşüren yönleri bitip tükenmez. Kim O'nunla bir görüşü desteklerse doğru söyler. Kim O'nunla amel ederse mükâfatlandırılır. Kim O'nunla hükmederse adil olur. Kim O'na çağırırsa doğru yola ulaştırmış kabul edilir...
Sayfa 11 - Takdim'den, Hüküm Kitap, Kur'ân Müdafaası