Sevmek güvenli olmadığı için sevgiden korkuyoruz. Geri çevrilmek ürkütüyor bizi. Gerçekte olmadığımız gibi davranmamız gerekiyor. Kendi kendimizi kabul etmezken kabulü eşimizden görmeye çalışıyoruz.Ama sorun eşimizin bizi geri çevirmesi değil. Sorun kendi kendimizi geri çevirmemiz, çünkü kabul edilmeye değmiyoruz, çünkü inandığımız bu. Temel sorun kendi kendimizi reddetmemiz. Kusursuzluk anlayışı baştan sona yanlışken, kendi gözünüzde hiçbir zaman yeterince iyi olamazsınız. Kusursuzluk sahte bir kavramdır, aslında gerçek bile değildir. Ama varlığına inanıyorsunuz. Kusursuz olmadığınız için kendinizi kabul etmiyorsunuz.
Bedeniniz olduğu gibi kusursuz. Ama aklımız doğru yanlış, iyi kötü, güzel çirkin kavramlarıyla dolu. Bunlar kavramlardan ibaret ama inanıyoruz, sorun da bu. Zihnimizdeki kusursuzluk imgesiyle bedenimizden belirli bir şekilde hareket etmesini, belirli bir dış görünüme sahip olmasını bekliyoruz. Bedenimiz bize bütünüyle bağlı, sadıkken biz onu dışlıyoruz. Bedenimiz sınırları nedeniyle bir şeyi yapamadığında bile onu istediğimizi yapmaya zorluyoruz, o da istediğimiz gibi hareket etmeye en azından çalışıyor.