m

Mantık

1 member
Kıyas-ı Temsili
Kıyas-ı Temsili
Doğrusu bu temsil sanatı (temsilî kıyas), bir şeyi öğrenmek isteyen muhataba, bilmediği bir şeyi, mukayese etmesi için bildiği bir şey vasıtasıyla anlatmak için vazedilmiştir. Böylece onun zihninde bilinmeyen iyice anlaşılmış olur. Mesela, eğer sadece marangozluğu ve ilgili aletleri kullanmasını iyi bilen birisine hitap ediyorsak, ona öğretici olan kişinin de öğrencisine sadece marangozluk sanatından örnekler vermesi gerekir ki bu şekilde öğrencisi daha hızlı anlasın ve zihninde daha kolay bağlantı kurabilsin. Öğrenciyi eğitme ve öğretme ancak onun diliyle yapılırsa etkili olduğu, aynı şekilde aklî bir hususu ona anlatmak da ancak onun iyice bildiği misaller ile yapıldığında etkili olur.
Yani akıl yürütmelerin bazan hatalı olması ve duyuların bazan bizi yanıltması, genel anlamda bunlara dayanılarak verilen hükümlerin hatalı olmasını gerektirmez. Akıl olmasaydı biz hiçbir şeyi bilemezdik Sahih deliller, aklın hüccetidir, böyle olmayanlar aklın húcceti değildir, bilakis akıl onu iptal eder.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Madde ancak imkân halinde (dunamei, potentia) bir öze sahiptir ve ancak form (energia, adus) sayesinde gerçeklik kazanır. Bu geçiş bir süreçtir, ama burada söz konusu olan, zaman içinde yer almamış olan bir süreçtir. Maddenin etkileyici (hareket ettirici) nedeni form­dur. Her hareketin ve olayın nedeni, amaç olmak bakımından form ve aynı zamanda ereğin kendisidir. Yani madde, kendi kendine hareket edemeyen, ama harekete getirilebilen (etkilenebilen) bir imkândır. Hareket etmeden ve hareket ettirilme­ den harekete getirilebilen biricik gerçeklik, katkısız bir form olan Tanrıdır. Madde ile Tanrı arasında hareket eden ve hareke­te getirilen sayısız varlıklar dizisi bulunmaktadır, Aristoteles'in doğa dediği şey işte bu varlıkların bütünüdür.
İbn Hazm, klasik mantıkta "iki öncülden zorunlu bir sonucun çıkarılması" anlamındaki syllogismi kabul eder. İslâm mantıkçılarının syllogismi Arapça'ya "kıyas” olarak çevir- diklerini, fakat bu isimlendirmenin yanlış olduğunu söyler. Kıyasçı fukaha da bu yanlış isimlendirmeyi kendi amaçları doğrultusunda kullanarak, "mezmûm istikra"yı "kıyas" diye isimlendirmişlerdir.
En nihayet, doğru sırayı takip etmeyi ve aranan şeyin bütün hallerinin tastamam sayımını yapmayı öğreten metot, aritmetik kurallarına kesinliğini veren her şeyi içerir.
Ibn Hazm, mantık ilminin bütün ilimlerin mukaddimesi olduğunu, mantık bilmeyen kişinin bilgisine güvenilmeyece- ğini söylemiştir. Mantık bilmeyenin ilmine güvenilmeyeceği vurgusu daha sonra Gazzāli tarafından aynı şekilde tekrarlanmıştır.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
404 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.