Beth Harmon, küçük yaşta yetim kalıp, yetiştirme yurduna verilen bir çocuktur. Öyle zekidir ki derslerinde birinci olmasının yanı sıra silgiyi temizlemek için indiği bodrum katta hademenin tek başına oynadığı satrançı izleyerek öğrenmiştir. Bay Shaibel, artık tek başına değil küçük kız Beth' le oynuyor ve gün geçtikçe zekasına hayran kalıyordur. Sakinleştirme amacıyla hergün çocuklara verilen yeşil hap Beth' in, gece sadece gözlerinde canlandırarak satranç oynamasını tetikliyor ve onu gitgide bağımlı hale getiriyordur. Birgün Bay Shaibel yanında başka bir adam getirerek Beth' in keşfedilmesini sağlamışsa da Beth' in yeşil hap tutkusu , onu bir süre satrançtan uzak tutmak zorunda bırakmıştır. Gel görelimki Beth şanslı bir kızdır. Ömrü boyunca tek başına ya da küçük desteklerle satranç kraliçesi olma yolunda adım adım ilerler. Ne varki Dünya Satranç Şampiyonu - Borgov- en büyük rakibidir. Beth kendisinden küçük olan rakibine hedefini sorar ve rakibi dünya şampiyonu olmak istediğini söyler. Beth' in aklındaysa tek bir soru vardır: " Peki ondan sonra ne yapacaksın? ". Gerek dizisi gerek hakkında çıkan dergiler gerekse bu kitap, hepsi bir harika. Yazarın dili su gibi ve çevirmen muhteşem. Kitabı okurken kendimi sanki ben oynuyormuşum gibi hissetmenin yanı sıra bazen kitabı kapatıp satranç oynayıp tekrar kitabı okumaya devam ettim. Muhteşemdi.