Ekin
Hiçbir silahı yoktu ellerinden başka, boğuşuyordu.
Adsız Tepenin AlınışıKitabı okudu
Bir saniyede terk et, Yaşamayı yıllarca öv de.
Mehmetçiğin Bıraktığı BoşlukKitabı okudu
Reklam
Türk halkını korkutabileceğini sananlara sesleniyorum: Gaziler, dün ne yaptılarsa yarın da onu yapacaklar. Dün bedenimizi milletimiz için feda etmeye hazırdık, bugün de o bedenlerden geriye ne kaldıysa feda etmeye hazırız. Bu anlamda ilk sözümüzle son sözümüz hep aynı olacak: “Yaşasın millet! Yaşasın vatan!”
Sayfa 266 - Ahmet Ali Özduman
Mehmet Çavuş'un Mehmetçik'e Dönüşümü
Mehmet Çavuş'un "Mehmetçik"e Dönüşümü Seddülbahir muharebelerinde Mehmet adında bir çavuş, tüfeği kilitlenince eline bir büyük kaya parçası alarak ateş etmekte olan karşısındaki İngiliz denizcisine saldırmış, böylece hem kendisini hem de yanındaki erleri kurtarmıştı. Olayı haber alan Mustafa Kemal, Mehmet Çavuş'u buldurmuş ve 1 Mart 1915'te Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı'na bir yazı yazarak bu kahraman çavuşa madalya verilmesini önermişti. Mehmet Çavuş'un canını yok sayarak gösterdiği cesaret ve kahramanlık kamuoyunda da gururla ve övgüyle karşılanmış ve Türk askerleri, erleri artık "Mehmet", "Mehmetçik" diye anılır olmuştu. Böylece Mustafa Kemal "Mehmetçik" adının yaygınlaşmasını sağlamıştı.
Bir gün dağda pusuya düştük. Üç arkadaşım yaralandı, zor kurtulduk. Sonra arazide arama tarama yaparken iki teröristle karşılaştık. Bizi görünce ateş ettiler, ama mermileri bitince sağ yakaladık. Teröristi görünce çok şaşırdım. Her gün birliğe ekmek getiren fırıncıydı.
Sayfa 357 - Bülent Yıldırım
Her gün üçer beşer şehit haberleri geliyor. Gazilerin haddi hesabı yok. Haberde deniyor ki: “Beş asker yaralandı.” Vatandaş sanıyor ki bir şeyi yok, tedavi görüp birkaç güne düzelir. Ama öyle olmuyor. Haberde “Yaralandı!” denilen çocuklar uzuvlarını kaybediyor. Onlarca yıl ameliyatlarla boğuşuyorlar, tüm hayatları etkileniyor.
Sayfa 215 - Hayri Kırıcı
Reklam
Mehmetçiklerin kanı aksın diye
Coniler ölmesin onların yerine Mehmetçiklerin kanı aksın diye Kuzey Irak'a Türk Ordusu'nun girmesi için 8,5 milyar dolar, hava sahasının kullanılması için de 1 milyar dolara pazarlık yapı­yor, Bush abisini kızdırıyordu.
"Uğrunda ölecekleri ve hiç görmedikleri insan belki o sırada kılını kıpırdatmadan keyif sürmektedir."
Bir keresinde Ağrı Dağı’na çıkarken mola vermiştik... Yorgunluktan dalmışım, eldivenimi çıkartıp elimi ısıtmak için ağzıma götürdüm; hissetmiyordum, ellerim donmuştu. Ellerim o kadar acıyordu ki ağlıyordum. Terörist görür diye ateş yakamıyorduk. Tim komutanımız ellerim açılsın diye elimin üzerine ağlamamı söylemişti.
Sayfa 177 - Ömür Karaman
Resim