Mitin doğru anlamını kavramak için yalnızca ona duygusal titreşim kazandıran ayinleri yerine getirmek yetmez, aynı zamanda doğru ahlaki tutumu takınmak gerekir.
Freud ve Jung, ruhun çağdaş araştırmasına girdiklerinde içgörülerini açıklamak üzere içgüdüsel olarak klasik mitolojiye başvurarak eski mitlere yeni yorumlar getirdiler.
Mit yalnızca insanların yaşamlarından bir anlam çıkarmalarına yardım etmekle kalmadı, insan aklının onlar olmaksızın ulaşamayacağı alanları açığa çıkardı. Psikolojinin ilk biçimiydi mit.
Köprünün iki ucunda birer nöbetçi ellerinde tüfekleriyle destek pozisyonunda duruyorlar; yani tüfeklerini sol omuzlarının önünde dikey tutmuşlar, dipçikler ön kollarına dayalı, eller göğüste, bedeni dik durmaya zorlayan, yönetmeliğe uygun ama doğaya uygun olmayan bir duruş.
Hayvanlar birbirlerinin ölümünü seyretseler de bu konuya pek kafa yormazlar. Oysa Neandertal gömütlerine baktığımızda, ölümlü olduklarının bilincine vardıklarında, bu gerçeğe birtakım karşı-öyküler türeterek karşılık verdiklerini görürüz.
“Doğal düzen, istikrarlı düzendir. İnsanlar yarından itibaren varlığına inanmayı bıraksalar bile, yerçekiminin ortadan kalkma ihtimali yoktur. Buna karşın, hayali bir düzen her zaman çökma ihtimaliyle karşı karşıyadır, çünkü varlığı mitlere bağlıdır ve mitler insanlar onlara inanmayı bıraktığında çökerler. Hayali bir düzeni korumak, sürekli ve büyük bir çaba gerekir. Ordular, polis kuvvetleri, mahkemeler ve hapishaneler kesintisiz olarak insanların hayali düzene uygun olarak davranmasını sağlamak için çalışırlar.”
Felsefe deyince bütünüyle yeni bir düşünme tarzı anlıyoruz. Bu tarz İ.Ö. 6. yüzyılda Yunanistan'da ortaya çıktı. Daha önceleri insanların bütün sorularına değişik dinler cevap verirdi. Bu dinî açıklamalar nesilden nesile mitler olarak aktarıldı. Bir mit hayatın neden böyle olduğunu, nasıl böyle olduğunu anlatan tanrısal bir öyküdür.
Binlerce yıl dünyanın her yerinde felsefî soruların mitsel açıklamaları birikip durmuştur. Yunan filozofları insanların bunlara güvenmemesi gerektiğini ispat etmeye çalıştılar.