İkisi de aşk nedir bilmiyordu, farkında oldukları tek şey delicesine birbirine bakma arzusuna kapıldıklarıydı. İkisi de uyanmışlardı, canlanmışlardı, onları bir araya getiren güçlerin kuvvet ve mecburiyetiyle birbirlerine çekiliyorlardı. Genç elindeki kaşıkla oynayıp yüzünün kızarmasını sodanın fışırdamasıyla örtmeye çalışarak oyalanırken kız yumuşak yumuşak, tatlı tatlı konuşarak, bakışlarını yere indirip kaldırarak delikanlının etrafına büyülü ağını örüyordu.
Yaklaşık olarak geçen sene bu zamanlarda aldığım bir kitap olan Ben, Claudius Roma İmparatorluğu tarihinin ilk üç imparatorunu, dördüncü imparator olan Claudius ağzından anlatan, değişik bir bakış açısı olan bir eser.
Size bu kitabı sıkılmadan okuyacaksınız diyemem zira ben okurken sıkıldım. Ama bu benim ruh halimle de alakalı olabilir. Başka bir
“Tiberius, Caligula’yı veliahtı yapacak. Bu kesin. Neden? Tiberius öyle bir insan çünkü. Zavallı Augustus gibi kibirli: Yerine kendisinden daha popüler birinin geçmesine dayanamaz.