Mekke’de bunalırsan
Medine’ye göçerdin.
Biz bu dünyadan nereye
Göçelim, ya Muhammed?
Yeryüzünde, riya, inkâr, hiyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
Ebu Leheb öldü diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi, yâ Muhammed;
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!
Beni aşk-ı mecâzdan kurtar
Şugl-i nâz u niyâzdan kurtar
Aşkım ile resîde-yi tahkîk
Olayım âşıkân-ı Hakk’a refîk
Dâmenâlûde-yi günâhım ben
Korkarım âkıbet tebâhım ben
Rüstem-i nefsime zebûn oldum
Çâh-ı isyânda sernigûn oldum
Bize senden olur meded ey yâr
Gayrıdan yok ümîdimiz deyyâr
Bir sözüñ nezd-i Hak’da olmaz iki
Mihr birdir şafakta, olmaz iki
Bizden olsun durûd-i nâma’dûd
Rûhuna ey habîb-i Hayy-i Vedûd
Ere sûr-i visâle ahbâbıñ
Görmeye sûz-i hicri ashâbıñ
Sen Ḫüdâ’ya, Ḫüdâ saña âşık
Olalı ey muhabbeti sâdık
Ağlarım hicr-i yâr ile her şeb
Sensin Allah bilir bu hâle sebeb
Olmasan sen bu âlem olmaz idi
Bu meserret, bu mâtem olmaz idi
Bâ’is-i ḫilkat-ı cihân sensin
Ḫân-ı Levlâke mîhmân sensin
Da’vet ettikde Rabb-i bîenbâz
Atlası etti saña pâyendâz
Raḫşına ‘arşı etti seniñ rikâb
Kaldı ol rehde akl-ı kül bîtâb
Biz dünyadan nereye
Göçelim ya Muhammed?
Yeryüzünde riya, inkar, hiyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
(Ebu Leheb öldü). diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi. ya Muhammed;
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!