Nazım Hikmet, uzun boylu, Altun renkli saçları, çakır ve çiğ gözleri, çilli ve tozpembe yüzü, şapşal çehre hatları ve küçük ve yusyuvarlacık kafasıyle, insana ilk bakışta yakışık-lı hissini veren, bilhassa maymunvârî içeriye doğru tuttuğu sarkık elleriyle bu halini mühürleyen bir aptaldır. O kadar aptal ki biraz sıkıştırılınca "ben sizin yanınızda şahsiyetimi ve kafamı kaybediyorum!" diyecek ve yağlı kasketini altun saçlarına oturtup kaçacak derecede... Her şey onda, geri, ileri, sınıf, zümre, burjuva, köylü, patron, işçi gibi tabirlerle, Moskova tertibi ezberleme bir lûgaritma çerçevesi içinde ve birkaç kelimelik leke sabunu (prospektüs - târife)leri halinde...