n

Nurettin Topçu

0 member
İçimizdeki Düşman
“Altıyüz yıldan beri dıştan yaptığı akınlarla muvaffak olamayan, son asırlarda ise anayurdun sade peyk ülkelerini kendisinden kopararak ayıran düşman, zaferini temin için azar azar içimize sızdı. Ruhlarımıza mayasını karıştırmak istedi. Ve geçen asırda, Fatih’in İstanbul’u aldığı surlardan bu milletin kültürünü fethedeceğini söyleyen Amerikalı Hamlen’in bu sözünün sembolleştiği dâvayı, yani kaleyi içinden alma davasını güttü. Zehirli iğnesini varlığımızın her tarafına geçirerek, mektebe, aileye, zevke, kazanca, san’ata, ahlaka ve dine kadar bünyemizin her tarafına zehrini akıttığı halde kendini göstermeyen düşman, altıyüz yıllık aynı düşmandır. Dışımızda iken onu görüyor, ona karşı cihad açıyorduk. Şimdi benliğimize girdi. Kültür halinde, sanat halinde, ahlak ve aile hayatı halinde, servet ve mülkiyet halinde, hatta din halinde bize nüfuz etti. Asıl benliğimiz olduğuna bizi, içimizdeki safdilleri ve masum bir gençliği inandırmak istiyor. Muvaffak olduğu yerde kanlı ellerini gösteriyor. 31 Mart hadisesini yaratıyor. İsyanları körüklüyor. Neron gibi Roma’yı yaktırdıktan sonra “Romalılar uyanın, ayaklanın! Hıristiyanlar şehrimizi yakıyor!” diye tellallar bağırtıyor.”
Sayfa 30 - Dergah Yayınları
Nurettin Topçu...
Türkiye'de ihtilâl denilen, inkılâp sanılan veya devrim addedilen şeyler asla "révolution" (revulasyon) değil. Çünkü, Nureddin Topçu'nun ifadesiyle "zorbalıkla yapılan inkılâplara değil inkılap hiçbir şerefli ad verilemez!"
Geri13
32 öğeden 31 ile 32 arasındakiler gösteriliyor.