Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Daima hakikati, hareketlerimizin yaptığı seçimin açısında ararız. Yani kendi hakikatimizi müthiş bir egoizm ile kendimiz tayin eder, sonra elimizi âleme açarak doğru düşündüğümüzü ispat edici delilleri âlemden dileniriz ve böylelikle davranmada oluşumuzun aslâ farkında olmayarak fikirler, haklar, hakikatler savunuruz. Varlığımızı esir ederek arkasından sürükliyen zavallı ihtiraslarımızı göremeyiz de fezada muhteşem bir uçuş veya şahane bir yarış yaptığımızı, iddia ederiz.
Sayfa 21 - 30. Baskı, Ağustos 2020, Dergah Yayınları
Zengin olanlar sizsiniz, ey zavallı açlar ve arzusu olanlar! Çünkü dünya saadetlerinin hiçliğini hissedemiyerek arzularınız müthiş bir hırsla ona bağlanıyor. Halbuki tokluktan ve doluluktan, hayatın imtihanını sonuna erdirmiş olanlar onu bilirler, zevksizlikten ve yokluktan başka bir şey çıkmıyor.
Sayfa 19 - 30. Baskı, Ağustos 2020, Dergah Yayınları
Reklam
"Eğer ben var olmak istediğim değilsem, istediğim, sözle değil, arzu ve tasavvurlarla da değil, fakat bütün kalbimle, bütün kuvvetlerimle, haraketlerimle istediğim değilsem, ben var değilim...Var olmak istemek ve sevmektir."
Sayfa 18 - 30. Baskı, Ağustos 2020, Dergah Yayınları
"Hiç olmazsa durmak çaresini bulacak mıyım? Hayır, yürümek lazım. Hiçbir şeyden vazgeçmemek için kararımı sonraya bırakabilecek miyim? Yok, herşeyi kaybetmek pahasına da olsa yine herşeyi omuzlarına yüklenmek lazımdır, kendi kendini mahkûm etmek lazımdır. Beklemeğe hakkım yok, yahut da artık seçim ve tercih yapmaya kudretim yok. Eğer bizzat kendi hareketimle kımıldanmazsam, bende veya dışarıda bana muhtaç olmadan hareket edecek şeyler var; ve bensiz hareket eden herhalde benim aleyhime hareket edecek. Sulh bozgunluktur; hareketin mühleti ancak ölümdür."
Sayfa 18 - 30. Baskı, Ağustos 2020, Dergah Yayınları
"Hareket ediyorum, lâkin hareket nedir bilmiyorum. Yaşamak istiyor değilim. Kim olduğumu, hattâ var olduğumu hakkiyle bilmiyorum. Bende dalgalanan bu varlık tezahürü, bu bir gölgenin silik ve yakalanmaz hareketleri, işitiyorum ki bunlar kendilerinde ebediyen ağır bir mesuliyet taşıyorlar; deniliyor ve hatta kan pahasına bile yokluğu ele geçiremem; çünkü o artık benim için yok olmuştur. Demek ki hayata mahkum oldum, ölüme mahkûm oldum, ebediliğe mahkum oldum! Nasıl ve ne hakla? Bunu önceden ne bilmiş, ne de istemiştim."
Sayfa 18 - 30. Baskı, Ağustos 2020, Dergah Yayınları
”Rahmet kapısı elle açılmaz; o kalp ile zorlanır. Kalbini hiç incitmeden o kapıyı açayım dersen boşuna yorulursun. Bırak, bin defa kalbin kırılsın. Bin kere Mi'raç'dan düşüp yuvarlan. Yine de usanmadan o kapıyı zorlayacaksin. Ancak fâni varlıkla ve fani kuvvetlerle rahmet kapısı zorlanmaz. Bir kere de fenâdan sıyrıl; rahmet kapısını öyle zorla.“
Sayfa 130 - Dergah Yayınları, Rahmet kapısı bölümüKitabı okudu
Reklam
“Varoluş, var olan herşeyin dâima ötesine geçmektir.”
Sayfa 37 - Nurettin TopçuKitabı okudu
“Madde olaylarında böyle yenilikler fışkırtıcı oluş görülmemektedir. Gerçek varoluş hürriyete muhtaçtır ve bu sebepten insana mahsus bir imtiyazdır. Lâkin her insan bu imtiyaza malik ve gerçekten varoluş sahibi değildir.”
Sayfa 37 - Nurettin TopçuKitabı okudu
“Varoluş bir hal değildir, bir harekettir, imkândan gerçeğe geçiş hareketidir. Bizzat varoluş kelimesinin de gösterdiği gibi varlıktan hareket edilerek, önceden sadece mümkün olanda yerleşmeye doğru götürücü bir oluştur.”
Sayfa 37 - Nurettin TopçuKitabı okudu
“İlim daima özlerin bilgisidir, varoluşların bilgisi değildir.”
Sayfa 32 - Nurettin TopçuKitabı okudu
39 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.