Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
1875'te New York'ta Madam
H. P. Blavatsky
H. P. Blavatsky
ve başkaları tarafından kurulan Teosofi Cemiyeti'nin yayılışını hızlandırdığı teosofi hareketi yirminci yüzyıl başında kurulan büyülü ve gizemli cemiyetleri güçlü şekilde etkiledi ve Doğu okültizmiyle Batı geleneğini sentezledi.
Fox Kız Kardeşler / Spiritüalizm
On dokuzuncu yüzyıl ortasında okültizme duyulan ilgi farklı bir hal aldı. 1848'de, New York, Hydesville'de yaşayan iki yeniyetme kız kardeş ruhlar dünyasından geldiğini iddia ettikleri tuhaf sesler duyduklarını açıkladılar. Fox kardeşlerin seanslarına şahit olan yetişkinler onların tıklama sesleri aracılığıyla ölülerle iletişime geçebildiğini gördüler. Fox kardeşler ülkede büyük heyecan yarattı. Bu arada bir başka medyum Edward Wyllie (1848-1922) de "hayalet fotoğraflarıyla" ortaya çıktı. Daha önce hiç görülmemiş türde hayaletimsi imgeler vardı bu fotoğraflarda. Daha sonraları, Fox kız kardeşlerin iddiası gibi Wylie'nin fotoğraflarının da sahte olduğu anlaşılacaktı.
Reklam
1700'lerin sonlarında, en azından Avrupa'da karanlık sanatlara, Gotik ve doğaüstü geleneklere duyulan ilgi giderek arttı. Coşumculuk adını alan bu akım dünyanın farklı yerlerindeki ezoterik bilgilere, özellikle Doğu'ya duyulan ilgiyi de artırdı. Gizemcilik de giderek daha fazla merak edilen bir konu haline gelmişti.
Rüyada gerçeklik olarak tanımladığı ancak yaşamda mevcut olmadığını zannettiği yaratıklardan korkan insan, orada bir başka gerçekliği yaşamıştır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Biliyor musun, Mayer, bir balığı göletten, sudan çıkarırsan gök yüzünü ve kara parçalarını gördüğüne şükretmez, onu okyanusa taşıdığını anlayamaz, karşılığında sana ne der biliyor musun? Benim göletim mükemmeldi. Çünkü o balığın yeri o kokuşmuş suya ve kurbağalara sahip göletti. Biliyor musun Mayer, herkesi ait olduğu yerde bırakmak gerekir, aksi taktirde palyaço kendini kral, kokona kendini kraliçe zanneder!
Sayfa 101Kitabı okudu
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Noah mı Mayer mi?
Uyu, uyan, koş, yaşa, yumruklarını sık, duyguları fark et. Süreç içinde rüyalar gör, daha çok rüya. Bazen kabus. Seni kovaladı mı varlıklar? Okudukça keyif aldığım bilim kurgu tarzında yazılan bu eser beni oldukça kez düşündürdü. Tek seferde okuyup bitirmeye kıyamadım. Fakat bugün noktayı koydum. Dahası yok mu tarzında bir finaldi. Belki rüyalar gerçek, ölüler diri, biz bu evreni yaşayan basit kod parçalarıyız ve bundan haberimiz yok, kim bilir?
Yasak Kapının Anahtarı
Yasak Kapının AnahtarıBehruz Huseyinzade · Vortex Yayınları · 20236 okunma
Reklam
Kraliyet Saraylarında Büyü
Okült çalışmaları on beşinci yüzyıldan itibaren Avrupa'nın kraliyet saraylarına sızmaya başlamış, Marsilio Ficini ve Medici ailesinden sonra Fransa'da Nostradamus, İngiltere'de ve Prusya'da John Dee kraliyet sarayı için çalışmıştır.
Kabalacı, Simyacı ve Büyücü Caglistro
Alessandro Caglistro'nun hayatının büyük bölümü gizlilik içinde geçmiştir. Cagliostro fırtinalı bir hayat sürdürmüş, 1789'da Roma'da Hürmason olduğu için ölüme mahkûm edilmiştir. Ceza daha sonra ömür boyu hapse çevrilmiştir ama Cagliostro bundan birkaç yıl sonra ölmüştür. Ölümünden yüz yıl sonra İngiliz okültçü Aleister Crowley Cagliostro'nun reenkarnasyonu olduğunu iddia etmiştir.
Gülhaççılık
1378'de Almanya'da doğduğu varsayılan Christian Rosenkreuz efsanesi, on yedinci yüzyıl başlarında, 1614-1616 yılları arasında yayımlanan üç manifestoyla başlar. Bu manifestoların ilki olan Fama Fraternatatis'e göre Rosenkreuz Kutsal Topraklara hacı olmaya gitmiş, orada evrenin okült sırlarını öğrenmiştir. Almanya'ya döndükten sonra Güçhaçlılar örgütünü kurmuştur. 106 yaşında ölen Rosenkreuz'un yedi köşeli mezarı zamanla tamamen unutulmuş ama 120 yıl sonra, 1604'te örgütün müritleri tarafından tekrar keşfedilmiştir. Mezardaki cesedin bozulmadığı görülmüş, lahit içinde gizemli T Kitabı bulunmuştur.
Fantazmagorya
Fantazmagorya, gerçekmiş izlenimi bırakan ürkütücü ya da tekinsiz ışıklandırmalara verilen addır. Alman okültçü ve Hürmason Johann Georg Schröpfer (1730-1774), Leipzig'te işlettiği kafede eğlence amaçlı seanslar düzenliyordu. Şovunda büyülü fenerle duman bulutlarına hayalet imgeleri yansıtıyordu. Sonunda kendi projeksiyonları nedeniyle çıldırdı ve kendini dirilteceğini iddia ederek intihar etti (diriltemedi!).
Reklam
Antoine Court de Gébelin (1725-1784) Fransız bir okült araştırmacısıydı. Alana en önemli katkısı, çok ciltli kitabı Le Monde primitif, analysé et comparé avec le monde moderne'de, Tarotu kadim Misır'ın (muhtemelen mitolojik olan) Thot Kitabıyla ilişkilendirmesidir. Bu kitaptaki Comte de Mellet imzalı bir başka makalede Tarot destesinin yirmi iki ana kartının İbrani alfabesinin yirmi iki harfiyle ilişkilendirilir.
Rönesans klasik antik döneme duyulan ilgiden kaynaklanan, dünyaya yönelik yeni bir merakın doğuşuna sahne oldu. Bu merak bir yandan bilimsel edilebileceğine dair inancı muhafaza etti. On yedinci yüzyıldan itibaren, bilimsel ilerleme dinin ve batıl inancın etkisini aşamalı olarak azalttı - ya da bize aktarıldığı kadarıyla durum buydu. On yedinci yüzyılın başında okültizmde bir patlama gözlemlenir; bu patlama, 1614 ve 1616 yilları arasında yayımlanan ve gizli Gülhaççılık Cemiyeti'nin başkanı olan Christian Rosenkreuz'un hikâyesini anlattığı iddia edilen üç kitapçıkla başlar. Bu kitapçıklar ya da manifestolar, Rosenkreuz'un Ortadoğu seyahatinde okult bilgileri nasıl edindiğini ve bu bilginin ehillere aktarılabileceğini anlatır.
John Dee
John Dee
John Dee
(1527-1608/9) I.Elizabeth'in sarayındaki en tartışmalı ve ilgi çekici figürlerden biridir. 1582'de, doğaüstü güçlerle iletişime geçme gibi özel bir yeteneği olduğunu iddia eden Edward Kelly'le tanıştı. Günümüz Londrası'nın güneybatısındaki çevre semtlerinden biri olan Mortlake'teki evinden Kelley'le melekler aracılığıyla sohbet etmeye başladı, bu iletişim bir dizi vahiyle sonuçlandı. Melekler bu iki adamla, Tanrı'nın Âdem'le konuşmak için kullandığı iddia edilen özel Enok diliyle konuşuyordu. Melekler, Dee evrenin sırlarına vâkıf olabilsin diye ona bu dilin sırlarını ifşa etmeyi vaat ettiler. Metinler ona Enok dilinde okunuyordu ama bunlar daha sonra İngilizce çevirisiyle yayımlandı. Bu dil İbraniceyi biraz andırmakla birlikte anlaşılması neredeyse imkânsızdır. Kelley ve Dee sonraki altı yıl boyunca Orta Avrupa'yı gezerek melek konferanslarına ve simyacılık uygulamalarına katıldılar. Dee Mortlake'e döndüğünde evinin yağmalandığını, kütüphanesinin -o dönemde İngiltere'nin en önemli kitap koleksiyonlarından birine sahipti- büyük bölümünün çalındığını gördü. Son günlerini sefalet içinde ve maalesef evrenin sırlarını anlamaya bir o kadar uzak halde geçirdi.
Nostradamus Kehanetleri
Nostradamus'un kehanetleri üzerine tartışmalar hâlâ sürüyor. Bunların sürekli salgınların, bitmeyen savaşların ve dini gerilimlerin damgasını vurduğu bir dönemde yaşamış olmasıyla yakından ilişkili olduğuna kimsenin şüphesi yok. Nostradamus'un gözünün önünde bazı görüntüler canlanana kadar bir káse suya bakarak kehanette bulunduğunu savunanlar da var. Bazıları da Nostradamus'un bibliyomansiye başvurduğunu, kitapların rastgele bir sayfasını açarak kehanette bulunduğunu savunur - bu teknik, ilahi güçlerin tavsiyesini almak için Kutsal Kitap kullanılarak da uygulanır.
564 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.