Herkesin çok iyi bildiği gibi, gübrelenmemiş, sürülmemiş toprak gibi olan cahil kalplerden önyargıyı söküp atmak çok zordur. Önyargılar, kayaların arasındaki otlar gibi sımsıkı yapışır bu tür kalplere.
Adam evine telefon etmiş, karşısına yabancı bir kadın çıkmış:
- Kimsiniz?
-Ben yeni temizlikçiyim, bugün işe başladım
- Haa tamam, Karımı telefona çağırır mısınız?
- Özür dilerim ama karınız, kocası sandığım bir adamla şu anda yatak odasında.
Adam çıldıracak gibi olmuş, hiddetle:
-Şu anda elli bin dolar kazanmak ister misin?
-Tabi
-Git onlan öldür.
-Hizmetçi on dakika sonra nefes nefese donmuş
- Öldürdüm beyefendi, şimdi ne yapayım?
- İkisini arka bahçedeki havuza at!
- Ama bu evin arka bahçesi yok ki!
Bir sessizlik olmuş. Adam:
- Pardon, orası 417 72 73 değil mi? demiş.
Karar vermeden önce mutlaka iyi dinleyin.
Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi? Üstelik çok kısa süren bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken. Bu iş bunca güç olmak zorunda mı?