Sadece aç kalmak oruç değildir. Yalan, iftira ve gıybet gibi dil afetleri, orucu yer bitirir. Hadisi şerifler yalan konuşan bir insanın orucunu, boşu boşuna açlık şeklinde yorumlamıştır. Midemiz açken, dil ve göz gibi organlarımız da kontrol altında tutulmalıdır.
Məgər orucluq yalnız insanın özünü əziyyətə salmasından ibarətdir?! Məgər insanın başını papirus kimi əyib toz-torpağı döşənəcək etməsi orucluq adlanır? Məgər Allahın seçib üstün tutduğu orucluq nifaq zəncirlərinin qırılması, məzlumların və məhrumların xilas olması, azadlığa çıxması, bütün təzyiqlərdən qurtulması deyilmi?!
"... Oruç (kötülüklerden, kötü söz ve davranışlardan ve cehennem ateşinden koruyan) bir kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve gürültü çıkarmasın. Eğer birisi kendisine söver yahut kavga etmek isterse, ben oruçlu bir kimseyim, deyiversin..." (Müslim, Sıyam, 163) diyen Peygamber Efendimiz, bu sözüyle oruç ibadetinin kişinin ahlak ve yaşantısını güzelleştiren yönüne işaret etmiştir.
Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor:
"Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa, Allah onun yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez."
"Nice oruç tutan kimse vardır ki (gerekli şartlara riayet etmediği için akşamüstü) eline, (boşu boşuna) aç-susuz kalmaktan başka bir şey geçmemiştir."...buyurmuştur.