Hayatın sürekli sürpriz çıkarttığı bir dünyada planlar ve programlar yapmak bize kendimizi iyi hissettirir. Takvimler, stratejik planlar, öngörüler ve tahminler çoğu zaman yatıştırıcıdır. Belirsiz olan geleceği öngörebiliyor olma yanılsaması yaratır. Bu da bizi sakinleştirir ve en büyük gerginlik kaynağımız olan belirsizliği azaltıyormuş gibi görünür. Halbuki yeterince yaşayan herkes "Tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset" diyen Woody Allen'in ne kadar haklı olduğunu anlar.
Sınan Canan / Daha İyi Hissetiren GerçeklerKitabı okudu
"İçinde beş milyon olan bir çanta buldun diyelim. Ne satın alırsın? Bir yat, bir araba, bir villa... Üzgünüm gelir idaresi o parayla herhangi bir şey almana izin vermez.
Parayı bankaya koyman gerekir. Ama sorun burada başlar, bu kara para fazla temizdir. Bir banka kasasından yeni çıkmış gibidir. Bu parayı eski gibi göstermen gerekmektedir. Hırpalaman, yıpratman, kirletmen gerekmektedir. Ardından nakitle çalışan bir iş bulmalısın. Keyifli ve hesap defterleriyle kolaylıkla oynanan bir iş ve kredi kartı ekstreleri falan olmamalı. Elindeki beş milyonu keyifle kazandığın nakit paranın arasına katarsın. Ardından bir Amerikan bankasından yola çıkan bu karışım, gelir idaresine tabi olmayan bir ülkenin bankasına gider. Ardından sıradan vadesiz bir hesaba yatar ve iş biter. Artık parana ATM'lerden ulaşabiliyorsunuzdur paran aklanmış ve kullanıma hazırdır." (Ozark)
Ah benim yüreğim çok açık!
Hangi suçlunun cezasını çekmekteyim? Hangi dervişin çilesine katlanmaktayım?
Kurşun geçirmez yüreğim ama sevgiyle sırılsıklamım.