Bir süre izledikten sonra kolunu kaşıdı, ne olduğuna baktı; minik bir ısırıktı. Kaşıdı, kaşıdıkça kaşınacağını ve daha kötü olacağını bildiği halde şiddetini artırdı.
Sözüne güvenilir tarihçilerin anlattığına göre (gerçi her şeyi bilen bir tek Allah'tır) eski zamanlarda Babil'de hüküm süren bir kral varmış. Bu kral bütün mimarlarıyla sihirbazlarını çağırmış ve aklıbaşında hiçbir insanın içine girmeye cesaret edemeyeceği kadar dolambaçlı, girenlerin de yollarını kaybedecekleri kadar ince tuzaklarla dolu bir labirent inşa etmelerini buyurmuş. Böyle bir girişim "küfür" sayılırmış, çünkü insanı şaşırtmak da mucizeler yaratmak da yalnızca Allah'a özgüdür. Gel zaman git zaman, bu kralın sarayına Arap krallarından biri gelmiş; Babilli kral da (konuğunun saflığıyla eğlenmek üzere) konuk kralı labirente sokmuş. Konuk kral labirentte dört dönerek korku ve şaşkınlık içinde çıkış yolunu araya araya akşamı etmiş. Sonunda tek çarenin Allah'tan geleceğini görerek Onun yardımına sığınmış ve çok geçmeden kapıyı bulmuş.