p
Politik Ekonomi
Ulusların Yükselişi
#uluslarınyükselişi #muratyülek kitap birçok yönden ülkemizi ele alarak değerlendirmiş. Dünyada en çok okunan 10 ekonomi kitabı arasında imiş. "Dış ticaret fazlası, ülkede büyümeyi ve istihdamı artırır; ticaret açığı da tersine büyüme ve istihdamı düşürür. Sanayi politikasını devlet tasarlayıp uyguladığına göre devlet (yönetim) kapasitesi de
Ulusların Zenginliği ve/veya Düşüşü
Sayın Acemoğlu bu kitapta ulusların refahının, devletlerinin kurumsal yapısına bağlı olduğunu ifade ediyor. Coğrafya hipotezi, kültür hipotezi ve cehalet hipotezinin neden mevcut durumu açıklamakta yetersiz kaldığını açıklayarak ve tarihsel örnekler üzerinden giderek kendi modelini anlatıyor. Bunun için ilk örnek olarak kitabın başında belirtilen
Kitap kısa olmasına rağmen iktisada hakim olmayanlar için okuması zor ve sıkıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Üstüne üstlük kapitalizm en büyük alamet-i farikası olan "borç sarmalı"nı Marx, Foucault, Deleuze ve Guttari gibi anlaşılması zor kişiler üzerinden anlatmak gerçekten büyük cesaret ister.
Borcun, politik düzenin devamı ve kalabalık insan kitlelerinin ehlileştirilmesi için bir kamçı görevi gördüğünü artık kredi kartı kullanabilen herkes biliyor. Mevcut finansal düzen borçlunun sonsuza dek aldığı borcun faizini ödemesine, alacaklıların da aksamadan verdiği borcun faizini almasına dayanıyor. Çünkü zaten bir süre sonra borcun faizi anaparasını geçiyor. Ve yaratılan borç aslında gerçek bir değere dayanmıyor. Bankada iki tuşa basılarak yaratılan kaydi bir paradan bahsediyoruz.
Fakirden zengine gelir ve servet transferi, politik ve ekonomik düzenin istikrarı, kalabalık kitlelerinin uyuşturulması, insanların emeklerini her geçen gün daha ucuza ve daha fazla saate satması... Ve tüm bunları özgür iradeleri ile yapıyor olmaları gerçeği. İşte modern kölelik tam olarak bu. Maurizio Lazzarato ağır bir dille de olsa kısaca bu sömürü düzenini anlatıyor kitabında.
130 syf.
8/10 puan verdi
KRONİK BİR SOYGUNUN ANATOMİSİ
evet, tam olarak bu. dün nasıl soyulduysak, bugün de aynı şekilde soyuluyoruz. dün siyasiler nasıl beceriksizlik ve ihanetle milyon liraları eritip, kendi pr çalışmaları için de halkın paralarını çarçur ettiyse bugün de yok edip çarçur ediyorlar. kronikleşmiş bir soygunla karşı karşıyayız. sistemin bizi karşı karşıya bıraktığı, hesap sorulması gerekenlerle aramıza ''dokunulmazlıklar'' inşa ettiği bir soygunla.
kitabı okurken çoğu zaman kızacak, bazen de absürt zaytung haberlerinden bir haber okuyormuş hissine kapılarak sesli gülecek, garip duygular içinde kitabı bitireceksiniz.
