Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
"Yaşamımızdaki dışsal olayların tümü rastlantıdır. Bana her zaman böyle olmuştur. Bu, kaderin bir marifeti. Yalnız içimdekilerin bir niteliği ve kalıcı bir değeri oldu. Sonuçta dışsal olayların tümü silikleşti. Belki de zaten dış olaylar o kadar da önemli değillerdi ya da içsel gelişmemin aşamalarıyla örtüştükleri oranda önemliydiler..."
Sayfa 36
Depresyon ya da ruhsal tükeniş (burnout) özgürlüğün derin krizinin dışavurumlarıdır. Bunlar gü­nümüzde özgürlüğün pek çok açıdan zorlamaya dönüşmekte ol­duğunun patolojik işaretleridir.
Sayfa 12 - Metis Yayınları , 3.baskıKitabı okuyor
Reklam
Bizzat özgürlüğün zorlamalara yol açtığı kendine has bir tarihsel dönemde yaşıyoruz. Yapabilme özgürlüğü, emir ve yasaklar dile getiren yapmalısından daha fazla zorlama üretiyor hatta. Yapma­lısının bir sının vardır. Yapabilme ise sınır tanımaz. Bu yüzden de yapabilmeden kaynaklanan zorlamanın sınırı yoktur. Böyle­ce kendimizi bir ikilemin içinde buluruz.
Sayfa 12 - Metis Yayınları , 3.baskıKitabı okuyor
Ben ve kendiliği (bkz.) ayırt ediyorum, çünkü Ben yalnızca bilincimin öznesi, kendilikse bilinçdışını da içeren bütün psişemin öznesidir. Bu anlamda kendilik Beni kapsayan ideal bir varlıktır. Bilinçdışı fantezilerde (bkz.) biraz Faust'un Goethe'yle ve Zerdüşt'ün Nietzsche'yle ilişkisi gibi kendilik genellikle aşırı-düzenli veya ideal kişilik biçiminde ortaya çıkar. Kendiliğin arkaik özellikleri idealleştirme uğruna "yüksek" kendilikten ayrı temsil edilir, örneğin Goethe'de Mephistopheles, Spitteler'da Epimetheus, Hristiyan psikolojisinde şeytan yani Deccal. Nietzsche'de Zerdüşt "en çirkin insan" da kendi gölgesini keşfeder.
Mesela elimize sınırsız zenginlik ve konfor geçtiği zaman, insan ruhu çürümeye, her şeyden sıkılmaya, sahip olduğu hiçbir şeyden tat almamaya başlıyor. Ama bir şekilde sahip olduğun maddi ve manevi şeyler için mücadele ediyorsan bu şeylerin hepsi çok değerli ve anlamlı oluyor.
Freud’a atfedilen bir söz var: “ Geriye dönüp baktığında en güzel günlerinin mücadelelerle geçen günler olduğunu fark edeceksin.” Sanırım geçmişe dair hikâyelerin bizi büyülemesinin sebebi, yaşarken hissedilen acıların, anı haline geldiği zaman tatlı bir hatıraya dönüşmesi…
Reklam
İlişkilerdeki Görünmez Kaynana - 11
Annemizden bebekken ayrılmak, romantik ilişkilerdeki istikrarımızı bozabilir. Bilinçdışı bir şekilde yakınlığın yok olacağından korkabiliriz. Tıpkı annemize tutunacağımız gibi partnerimize tutunuruz ya da bu yakınlığın kaybolacağı öngörüsüyle partnerimizden uzaklaşırız. Genellikle iki davranışı da aynı ilişki içerisinde sergileriz ve partnerimiz de duygusal olarak iniş çıkışlarla dolu bitmek bilmeyen bir yere sıkıştığını hissedebilir.
Sola Unitas YayınlarıKitabı okuyor
İlişkilerdeki Görünmez Kaynana - 10
Partnerimiz, ebeveyn gibi davranmaya başlar ve karşılanmamış ihtiyaçlarımızı tatmin etmeyi denerse romantik ilişki uçup gidebilir. Partnerimiz ihtiyaçlarımızı karşılamazsa bu durumda kendimizi ihanete uğramış veya ihmal edilmiş hissedebiliriz.
Sola Unitas YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
ÖNCE AHLÂK
Çünkü ahlaki yaşantı, insanlığımızı tanımlayan ve dünyamızı gerçek kılan her şeydir. Ahlak, dünyamızl gerçek kılar, çünkü sadece gerçek dünyada acı vardır.
Sevmenin de, sevilmenin de Bir bedeli var aşar tenimizi Duygularına dur desen de Susturmak ne mümkün düşüncemizi
Sayfa 14 - Metis Yayınları
İlişkilerdeki Görünmez Kaynana - 9
Pek çoğumuz farkında olmadan annemizin yerine getirmediği ihtiyaçlarımızın partnerimiz tarafından karşılanmasını bekleriz. Bu yanlış yönlendirilmiş beklenti, başarısızlığın ve hayal kırıklığının yolunu açar.
Sola Unitas YayınlarıKitabı okuyor
Anlamak, tanımaktan daha âlî bir derecedir.
Sayfa 87 - Büyüyen ay yayınları, birinci baskı 2019Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.