Yasalar ya da güç merkezleri tarafından ne kadar korunursa korunsunlar, azınlıklar kırılgan bir durum içindedirler. Bu kaçınılmaz güvensizlik duygusunun doğurduğu hüsran, kimliğini muhafaza etmeye niyetli bir azınlıkta, kimliğini çoğunluğa karışarak onunla kaynaşmaya meyilli bir azınlığa oranla, daha hafiftir. Kimliğini muhafaza eden bir azınlık, bireyi koruyan, ona bir aidiyet hissi veren ve onu hüsrana karşı bağışıklan sıkı bir bütündür kaçınılmaz olarak. Öte yandan, asimilasyon eğiliminde olan bir azınlıkta birey, ön yargı ve ayrımcılığın baskısı karşısında tek başına kalır. Ayrıca, muğlak da olsa, aslında inkar etmenin verdiği bir tür suçluluk duygusunu yükü altında kalır. Ortotoks bir Yahudi özgürleşmiş bir Yahudi'den daha az hüsran yaşar. Güney'de ayrımcılığa uğrayan bir siyah, Kuzey'de ayrımcılığa uğramayan bir siyahtan daha az hüsran yaşar.