r

Risale-i Nur

8 member · 7 new post
O Hakîm’dir, abes iş yapmaz. Rahîm’dir, râhimiyeti çoktur. Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var.
Sayfa 73
Ehl-i gaflet ve ehl-i dünya tarzında ve nefis hesabına olan muhabbetlerin; dünyada belaları, elemleri, meşakkatleri çoktur. Safaları, lezzetleri, rahatları azdır.
Sayfa 89
Reklam
Bütün mesele bu.
Dünyayı ve ondaki mahlukat-ı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle sevme. “Ne kadar güzel yapılmış.” de. “Ne kadar güzeldir.” deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünkü bâtın-ı kalp, âyine-i Samed’dir ve ona mahsustur.
Sayfa 83
Hem gündüzdeki yemekten memnuiyeti cihetiyle; "O nimetler benim mülküm değil. Ben bunların tenavülünde hür değilim; demek başkasının malıdır ve in'amıdır. Onun emrini bekliyorum." diye nimeti nimet bilir; bir şükr-ü manevî eder.
Madem meşru dâire; ruh ve kalb ve nefsin bütün lezzetlerine, safâlarına, keyiflerine kâfidir. Gayr-ı meşru daireye girme. Çünkü o dâiredeki bir lezzetin bazen bin elemi var. Hem hakikî ve dâimî lezzet olan iltifatât-ı Rahmâniye'yi kaybetmeğe sebeptir."
"Kalblerin en lâtifi, en şefiki, “kısm-ı sâni” ile tâbir edilen kadın kalbidir."
Bakara sûresi, 25. Ayetin tefsiri
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.