r

Roman edebiyat psikoloji

İmalı sözlerden de hoşlanmam; ikiyüzlülüğe de tenezzül etmem; iftiradan ve dedikodudan tiksinirim…
Küçük bir adamım biliyorsunuz, ama emin olun, büyük bir adam olmadığıma gurur duyuyorum..
Reklam
"Hala üşüyor musun?" "Evet, o yağmurlar yağmaya ve buzlu sisler çökmeye başladığından beri üşüyorum.Koğuşta kaloriferleri hiç yakmıyorlar." "Eh, dışarda -dünyada- ağustos ayı.Gökyüzü açık ve güneş kavuruyor.Korkarım, bu soğuk ve sis senin içinde."
“Sonra da gencecik kadınlar, kızlar, kimi gizli saklı, kimi açıktan gelip bana anlatıyorlar dertlerini ya da yazıyorlar. Elimden gelse o kapıların hepsini kıracağım. Kıracağım ki yaşananları herkes görsün ve hep birlikte bunlara ‘dur’ diyebilelim.”
Doğan kitap
“Görünmeyen kadınlar tahmin ettiğiniz gibi sesini duyuramayan, varlığını gösteremeyen, hakkını koruyamayan, özellikle çocukluğunu genç kızlığında pek çok haksızlığa, pek çok acılara maruz kalmış,  sonra hayatla mücadelede güçlenemeyen o kadınların sesi olmaya gayret ediyorum. Hep birlikte kadınların sesi olalım…”
Doğan kitap
Kadınların kafeslerin ardında sokağı izledikleri, varlıklarını duyurmadan yaşadıkları zamanların üstünden çok uzun yıllar geçti. Şimdi kadınlar sokakta, işyerinde, her yerde… Ama yine de onları görünmez kılan bir şeyler var: “Ben buradayım” demeyen bir baba; bağrı buz kesen bir anne; sevgileri hep başka zamanlara bırakan sevgililer; “bize göre yaşamalısın” diyen el âlem; kadınlara hep güzel, bakımlı, mükemmel olmayı öğütleyen toplum… Başkalarını memnun etmeye adadıkları ruhlarını ve bedenlerini mutsuzlukla oradan oraya sürükleyen, “Gör beni” diye feryat etmekten, kendilerine, içlerine bakmayı, kendilerini görmeyi unutmuş kadınlar…
Doğan kitap
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.