Roman-Edebiyat
384 üye · 23 yeni gönderiTakip
Roman ve edebiyatla ilgili paylaşımlar.
Fazla mı uzatılmış ne?
Uzun bir süre elimde süründü ve nasıl puanlayacağıma emin olamadım ta ki kitabın sonuna kadar.
Paranormal hikayeleri severim. Riley bu açıdan çok iyi bir karakter. Fakat paranormal kısmı fazla karikatürize edilmiş gibi. Kendini tam olarak kabul etmeyen ve normallik isteyen Riley, eşinden boşanmış ve verdiği yüklü nafakadan dolayida yaşlılarla dolu bir konakta yaşamakta. Karşı komşusu bir cinayete kurban gider. Fakat o cinayeti daha öncesinden görür. Psişik yetenekleri aşırı çalışmaya başlamıştır. Olaylarda bundan sonra hızlanır.
Fazla karakter, fazla olay... Bir yandan da Riley'in görüleri ile olan olayların akışı arasında kaybolan bir kitap. Film gibi hızlı akıyor ama bir o kadar da durağanlaşıyor bazı yerlerde. Sanki gereğinden fazla uzatılmış gibi. Romantik komedi katılmış polisiye gibi. Kategorize etmek bile zor oldu benim için. Özel dedektif olan sözüm ona sert ve ilişki düşmanı karakterimiz Nick ise çok benlik olmadı. Riley kadar ayılıp bayılmadım kendisine.
Potansiyeli olan karakterleri hemen ilk kitaptan harcamak istemiyorum. O yüzden ikinci kitaptan sonra seri ile ilgili genel bir kanı oluşturacağım.
Riley Thorn ve Ölü Komşusu 
Lucy Score
Yine Muhteşem
Hiç bir yazar için;
“Alışveriş listesi yazsa okurum” dediğiniz oldu mu?
Benim oldu.. Lovecraft işte böyle bir yazar. Onu okuduğunuzda, kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşan dehşet sizi tam anlamıyla şoke ediyor. Bu kitapta da aynı tat ve hava hız kesmeden devam ediyor. Özellikle “Eşikteki Şey” öyküsü bunu size tam anlamıyla yaşatıyor. Muhteşemdi, mutlaka okumalısınız..
H. P. Lovecraft
240 syf.
·
Puan vermedi
Hayatın içinden gecerken inişler çıkışlarıda oluyor, hersey de, hayatın izine rastlamak mümkün, insan yazgısının belki de en büyük sorunlarından birini, acıyı ve bu acıya rağmen yaşamak zorunda olma halini tragedyaya yaklaşan bir romanla. 
Muhteşem Limon Ağacı anlatıyor.
"Hiçbir zaman bir ateşi iyice söndürdüğünüzden emin olamazsınız. Her zaman hâlâ için için yanmakta olan bir köz kalır geride
"Ailesiyle birlikte Arjantin’in kuzey adalarından birinde yaşayan çiftçi Wenceslao, yılın son gününe komşu adadaki akrabalarıyla kutlayacakları yılbaşı akşamının hazırlıklarıyla başlar. Fakat büyük aile masasında yine iki sandalye boş kalacaktır: Altı yıl önce ölen oğlunun ve bu kaybın acısını ilk günkü tazeliğiyle yaşayan karısının sandalyeleri. Bu boş sandalyeler aynı zamanda baba Wenceslao’yu anılarla sanrıların, gerçekle düşün birbirine karıştığı, bütünüyle başka bir boyutta yaşamaya mahkûm eden boşluklardır."
"Saer, en çarpıcı romanlarından biri kabul edilen Muhteşem Limon Ağacı’nda, insan yazgısının belki de en büyük sorunlarından birini, acıyı ve bu acıya rağmen yaşamak zorunda olma halini tragedyaya yaklaşan bir romanla anlatıyor."
Taze limon kokuları sararak
okudum Muhteşem Limon Ağacı keyıfle okuyun
Araba Sevdası
