Kelimeler zihninde keskin biçimde beliriyor, sonra şaşkınlıkla duralıyordu, ruhla beden arası. Önce görüş, sonra onu ifade edecek fiziksel biçim. Önce düşünce, sonra dümdüz çizgi üzerinde, seçilen amaca doğru amaçlı bir hareket. Biri olmadan diğeri anlam kazanabilir miydi? Hareket etmeden yalnızca dilemek kötü bir şey değil miydi...ya amaçsız hareket etmek?
Sayfa 193 - PDF