r

Roman Felsefe-Düşünce Edebiyat

0 member
Hitler Almanları, Stalin işçileri, Mao köylüleri kurtarmak için dünyayı kana buladı. Milyonlarca insan kurtarıcıların şefkat dolu ellerinde can verdi. Hep Biz dediler, hiç Ben deyip kendilerini düşünmediler. Ama bilim, zenginlik, hayatı kolaylaştıran, hayatı yaşanır kılan her türlü buluş kendi çıkarları için çalışan, işini iyi yapan Ben-cilerin eseriydi. Onlar hiçbir zaman “bizci” olmadılar. Sadece işlerini iyi yapmaya çalıştılar ve bizlere rağmen başardılar.
Sayfa 7 - Plato Film Yayınları, 3.Baskı: İstanbul, Mart 2003Kitabı okudu
"Çifte standartlı insanların yükselişini göreceksiniz. Bunlar kuvvete dayanarak yaşarlar, ama yağmalayacakları servetin yaratılması için de ticaretle yaşayanlara ihtiyaçları vardır. Bunlar iyiliklerin asalaklarıdır. Ahlâklı bir toplumda bunlar suçlu sayılır, sizi onlara karşı korumak için yasalar, yönetmelikler çıkarılır. Ama bir toplum, haklı suçlular, yasal yağmacılar yaratmaya başlarsa, savunmasız kurbanların servetini çalan bu kişilere karşı bir önlem almazsa, o zaman para, kendini yaratanın intikam aracı hâline gelir. Bu yağmacılar, savunmasız insanları soymanın bir tehlikesi olmadığını sanırlar, çünkü o kişilerin savunma mekanizmalarını yok edecek yasaları çıkarmışlardır. Ama ele geçirdikleri servet de, daha başka yağmacılar için mıknatıs işlevi görmeye başlar, yeni gelenler de serveti, ilk çalanların elinden, aynı yolla çalarlar. Böylece yarışı kazanan, üretimde en yetenekli olan değil, gaddarlıkta en acımasız olandır. Kuvvetin standart hâline geldiği yerde, katil her zaman yankesiciyi yenecektir."
Sayfa 323 - PDF
Reklam
Özsaygınızı koruyun.
Değerlerini teslim eden bir insanın, artık başkalarının insafına kalmış olacağını biliyordu.
Sayfa 743 - PDF
Dürüstlük nedir sence? Komşunun cebindeki saati aşırmamak mı? Yo, o kadar kolay değil. Hepsi o kadar olsaydı, insanların yüzde doksan beşi dürüst sayılırdı. Oysa görüyorsun ki değiller. Dürüstlük bir fikri savunabilme yeteneğidir. Altında da düşünebilme yeteneğinin var olması gerekir. Düşünmek, ödünç alınabilecek, rehine konabilecek bir şey değildir.
Sayfa 524 - Plato Film Yayınları, 3.Baskı: İstanbul, Mart 2003Kitabı okudu
Kendi kendine öyle eksiksiz bir hâlin var ki! Seninle konuşmak o yüzden hoşuma gidiyor. Her şeyi anlıyormuşsun, ama hiçbir şey seni incitmiyor, yaralamıyormuş gibi geliyor. Sanki...dünyada hiç acı yokmuş gibi...
Sayfa 503
Kelimeler zihninde keskin biçimde beliriyor, sonra şaşkınlıkla duralıyordu, ruhla beden arası. Önce görüş, sonra onu ifade edecek fiziksel biçim. Önce düşünce, sonra dümdüz çizgi üzerinde, seçilen amaca doğru amaçlı bir hareket. Biri olmadan diğeri anlam kazanabilir miydi? Hareket etmeden yalnızca dilemek kötü bir şey değil miydi...ya amaçsız hareket etmek?
Sayfa 193 - PDF
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.