r

Roman - Tarih - Edebiyat

0 member
Yunan İkinci Kolordusu ile Türk 2. Grubu, Sakarya'nın güneyindeki bölgede, aynı sert koşullar içinde doğuya doğru yürümekteydiler. Aralarında bir yürüyüş günü fark vardı. Türk komutan daha deneyimli olduğu için birliklerini küçük gruplar halinde ve daha çok geceleri yürütüyordu. Buna rağmen yalnız bu gün 322 asker hastalanmıştı. Bu zahmete katlanamayıp kaçanlar da olmuştu. Yunanlıların durumu doğal olarak çok daha ağırdı. Çünkü bu bölgeyi hiç tanımadıkları için güvenlik kaygısıyla gündüzleri yürüyüp sıcaktan kavruluyor, gece yatıp soğuktan titriyorlardı. Albay Kalinski sinir içindeydi: "Hani bu yürüyüş askeri bir gezinti olacaktı?"
Sayfa 318 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Hindistan İngiltere'nin yumuşak karnıydı..
Sayfa 45 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
1948 yılında Ağustos ayının bir gününde Stockholm'deki Uluslararası Kızılhaç Konferansı'nda İsrailli bir delege sunduğu raporda, "İsrail kuvvetleri tarafından işgal edilen bölgede 300.000 Arap ikamet ettikleri yerleri bırakıp gitti ama hiçbiri sınır dışına sürülmedi veya ikametgahını terk etmeye zorlanmadı [orijinalinde vurgulanmış]. Tam tersine, birçok yerde Arap sakinlere kaçmaları için bir sebep olmadığı anlatılmaya çalışıldı..." diye bildirdi. Ama el-Ramla'da insanların zorla kovuldukları açıkça belli oluyordu. "Tel Aviv'de bulunan Kızılhaç delegesine göre işgalci Yahudiler [el-Ramla'yı] tüm Arap sakinlerini, kalmalarına izin verilen Hıristiyan Araplar hariç, şehri boşaltmaya zorladılar. Bu bilgi kısmen Amerikalılar tarafından kontrol edilen bir kaynak tarafından da doğrulandı," diye bildiriyordu, gizli bir ABD Dışişleri mesajı..
Sayfa 142 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Akşam gazetesinin manşeti: "Elhamdülillah İzmir'e kavuştuk"
Gelen yaralılar Ankara istasyonunda birikmeye başladı. Çünkü Ankara'da yaralıları yatıracak yer kalmamıştı Sağlık Bakanlığı, Valilik ve Belediye çaresizlik içinde kıvranıyordu. Olmaz gibi gelen bir öneri ortalıkta dolaşmaya başladı: "Ağır yaralılar hastanelere, ağır olmayan yaralılar evlere!" Olacak şey miydi bu? Mutaassıp halk buna razı gelir miydi? Ama bu sihirli söz hızla yayıldı ve benimsendi. Meclis bu işi örgütlemesi için Dr. Rıza Nur'u görevletidirmişti. Birçok Ankaralı evinin bir odasını Sakarya gazilerine açacak, evlere yerleştirilen yaralılarla doktor milletvekilleri ilgileneceklerdi. Herkesi titreten sorun çözülmüştü..
Sayfa 448 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
General Hacıianesti Trakya'da bulunan bir tümeni, Frangos kuvvetlerini takviye etmesi için gerçekten İzmir'e getirtmişti. Ama tümen savaşmak istemiyordu. İzmir'de karaya çıkmayı reddetti. Tümen Komutanı General Skarlatos, ordu karargahına gelerek durumu bildirince General Hacianesti çıldırdı: "Ne demek? Derhal gemiye dön, çek silahını ve çıkmayı reddedenleri vur! General, bu tümen karaya çıkacak ve cepheye gidecek!" General Skarlatos, "Bunlar karaya çıksalar bile.." dedi, "..cepheye gitmez, İzmir'i yağmalamaya koyulurlar. Yenilgiyle ilgili haberler tümenimi bir sürü haline getirdi. Zora baş vurarak bu haydutları karaya çıkarmam için ısrar ediyor musunuz?" "Hepinize lanet olsun!"
Sayfa 651 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
526 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.