r

Roman - Tarih - Edebiyat

0 member
Onun gözünde duygular, başından beri reddettiği bir yenilgi, bir güçsüzlük anlamına geliyordu..
Sayfa 122 - Doğan KitapKitabı okudu
4. Tümenden Ömer Çavuş'un beklediği an gelmişti sonunda. Takımının çok iyi hazırlamıştı. Askerini topladı: "Bana bakın! Sekiz ay durmadan eğitim yaptık. Bütün o çalışmalar işte bugün içindi." Öğleden sonra savaşa girdiler. Gördükleri eğitimin hakkını verdiler. Karşılarındaki birliği ezip dağıttılar. Düşman döküntülerini toplayarak ilerlediler. İyi yer tutan bir Yunan artçı birliği ilerlemelerini durdurdu. Bir tepeye yerleşip ateş savaşına başladılar. İki yan da cephaneye kıyıyordu. Savaş alanında duyulması imkânsız sesler işiten Ömer Çavuş geriye baktı, inanamadı: Genç, yaşlı köylüler, ellerinde güğümler, testiler, içi tepeleme üzüm dolu sinilerle, savaşan askeri serinletmek için kızgın savaşa aldırmadan, tepeye çıkıyorlardı. Her yandan uyarılar yağdı: "Geri gidin!" "Çekilin burdan!" "Kaçılın!" Duymadılar ya da dinlemediler. Getirdikleri çoban armağanlarıyla savaşan askerlerin arasına dağıldılar. Ömer Çavuş'un yanına sekiz-dokuz yaşında, yeşil gözlü bir kız sokulmuştu. Su dolu bir maşrapa uzattı: "Buyur ağam iç, susamışsındır." Halkın can ve sevgi cömertliği, Ömer Çavuş'a dokundu, ağlayası geldi. Bu halk için ölmeye değer diye düşündü. Serseri mermilerden korumak için elini küçük kıza siper etti..
Sayfa 655 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Suçlu millet yoktur, suçlular vardır.."
Sayfa 501 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Sonsöz
İstiklal Savaşı, dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan biridir. Emperyalizmi ve yamaklarını dize getiren, bir enkazdan yepyeni, çağdaş bir devlet kurmayı başaran atalarınızla gurur duyun, şehit ve gazi atalarınızın onurunu yalancılara çiğnetmeyin..
Sayfa 688 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Akşam gazetesinin manşeti: "Elhamdülillah İzmir'e kavuştuk"
İzmirli Süvari Teğmeni Yıldırım Kemal, hastalandığı için Konya hastanesine yatırılmıştı. Neşeli, sevimli, herkesin çok sevdiği bir delikanlıydı. Sıkıldığı için üç gün önce hastaneden kaçmış, savaşın başladığını, kolordunun cephe gerisine geçtiğini öğrenince, bir at ele geçirip Ballıkaya'dan Ahır Dağı'na dalıp, keçi yolunu bir başına aşmıştı. Kolordu karargahını ve Fahrettin Paşa'yı Küçükköy istasyonuna yakın bir yerde buldu. Selam verdi: "İyileşip geldim. Emrinizdeyim Paşam." Son zamanlarda İstanbul'dan Anadolu'ya kaçan askeri lise öğrencileri, kısa bir süvari eğitiminden sonra teğmen olarak kolorduya verilmişlerdi. Yıldırım Kemal de bu çocuk yaştaki teğmenlerden biriydi. Hemen dövüşe katılma isteğiyle yanıyordu. Paşa teğmeni öptü, eski alayına verdi. Alayı bu sırada Küçükköy istasyonunu ele geçirmek için demiryolu muhafızları ile çarpışıyordu. Teğmen atını dörtnala sürüp gitti. İki saat sonra bu genç İzmirlinin şehit olduğu haberi geldi. Öteki şehit yoldaşlarıyla birlikte istasyonun yanındaki bahçeye gömüldü. Bu küçük istasyona Yıldırım Kemal adı verildi..
Sayfa 627 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
527 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.