r

Roman - Tarih - Edebiyat

0 member
Kral Atina'ya dönmeden önce, orduya ve halka moral vermek için resmi yalanı sürdüren bir bildiri yayımladı. Orduya seslendiği bildiri şöyle sona eriyordu: "Bu seferi başarı ile tamamladınız. 'Ankara'ya' diye bağırdığınızı duydum, ancak sizin yeni zahmet ve fedakârlıklara maruz kalmanızı istemedim. Sonuç amacımız için yeterlidir. Düşman elinizdeki toprakları geri almak için yılacağınızı ümit ederek bekliyor. Yurdu için savaşan Yunanlıların yorulmadığını gösteriniz ve süngünüz ilerde ona bağırınız: Gel de al!" Küçük bir Anadolu gazetesi bu bildirinin son cümlesine şu cevabı verecekti: "Bekle, geleceğiz.."
Sayfa 506 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Mehmet Ali Cinnah da Londra'da bir basın toplantısı yaparak şunları söyledi: "İngiliz hükümeti barış için Mustafa Kemal Paşa'ya yardımcı olabilirdi. Ama olmadı. Tersine savaşı körükledi. Biz Hint Müslümanları, o kazansın diye durmadan dua ettik. Şimdi de kazandığı için Allah'a hamdediyoruz. Kazanan yalnız Mustafa Kemal Paşa değildir, bütün esirler dünyasının zaferidir bu. Zindabat Mustafa Kemal!"
Sayfa 660 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
M. Kemal Paşa Milli Mücadele'yi kısaca özetledi, Sakarya Savaşı'nı anlattı. Sık sık alkışlarla karşılanan heyecan verici konuşmasını şöyle bitirdi: "Efendiler! Biz haklarımızı barış yoluyla sağlamak için her yola başvurduk. Bu hususta hiç kusur etmedik. Fakat bizim iyi niyetimizi ve ciddiliğimizi medeniyet âleminden gizlediler. Ancak ilkel kavimlere tatbik edilebilir muamele ile, birtakım çocukça, manasız tehditlerle karşıladılar. Efendiler! Bütün cihanın bilmesi lazımdır ki Türk halkı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun hükümeti, uşak muamelesine tahammül edemez. Her medeni millet ve hükümet gibi varlığının, hürriyet ve istiklalinin tanınması talebinde kesin olarak ısrar etmektedir. Ve bütün davası da bundan ibarettir... Yüksek heyetinizin başkanı olarak beyan ederim ki biz savaş değil, barış istiyoruz. Eğer Yunan ordusunun bizi, bu meşru, bu haklı davamızdan vazgeçirebileceği düşünülüyorsa, bu mümkün değildir. Efendiler! Ordumuz, vatanımızda bir tek düşman eri bırakmayıncaya kafar takip ve taarruzuna devam edecektir.."
Sayfa 503 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Ustanbul'da işgal kuvvetleri komutanları toplantı halindeydi. Türk ilerleyişini gösteren durum haritasına bakan General Charpy, "Süvariler yarın İzmir'e girer" dedi. "Bu hızla piyadeler de." "On dört gün içinde iki yüz elli bin kişilik bir orduyu hemen he-men yok edip 400 km. yol almak, olağanüstü bir olay." Harington içini çekti: "Tarihin en büyük çöküntülerinden biri bu. Bunu gerçekleştiren ordu birkaç gün sonra Çanakkale'de tarafsız bölge sınırına dayanacak." "O zaman ne yapacağız?" "Hamlet'in dediği gibi: İşte sorun bu.."
Sayfa 658 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
F. Bouillon, "İngiliz hükümetinin kalın ve ince, açık ve kapalı bütün hesaplarını alt üst ettiniz.." dedi, "..itiraf edeyim bizim hesaplarımızı da." Yusuf Kemal Bey'e bakarak neşeyle devam etti: "Çünkü inanılmaz bir şey oldu, kağnı kamyonu yendi.."
Sayfa 510 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
"..Ama bilelim ki bugün ulaştığımız nokta gerçek kurtuluş noktası değildir. Kurtuluşa ancak uygar, çağdaş, bilime, fenne ve insanlığa saygılı, istiklalin değerini ve şerefini bilen, hurafelerden arınmış, aklı ve vicdanı hür bir toplum olduğumuz zaman ulaşabiliriz.."
Sayfa 679 - Bilgi Yayınevi, Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Reklam
526 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.