Tutunamayanlar, hayata tutunamayan insanlar üzerine yazılmış bir roman. Oğuz Atay, Selim IŞIK'ın hayatı üzerinden toplumumuzun tüm yönlerini -bazen çok detaylı bir şekilde- ele almış.
Anlatımı çok özenli, her kelime ayrı bir özenle seçilmiş, bazen de gelişigüzel anlatımlar yapılmış. Oğuz Atay'ın kelime oyunlarını fark etmek ona olan hayranlığımı arttırdı. Çünkü bazı yerlerde düşünmedikçe anlaşılmayacak kelimeler kullandığını fark ettim. Bazen, özellikle de düşünürken noktalama işaretlerini kullanmamış, bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Çünkü kitabın genelinde noktalama işaretlerine özen gösterilmiş.
Oğuz Atay, hayatın her yönünü, toplumun tüm karakterlerini bu kitapla bize tanıtıyor. Çoğu konu hakkında bizi bilgilendiriyor. Bu kitapla bir ninninin tarihçesini (efsanesini) bile öğrenebiliyorsunuz.
Kitabın başından sonuna kadar birçok eser ve eserdeki kahramanlardan da bahsediliyor. Özellikle Dostoyevski ve Donkişot' tan yer yer söz ediliyor. Bu yönü de benim çok hoşuma gitti. Ben romanı okurken en çok da OLRİC'in olduğu kısımlarda okumaktan zevk aldım. Çünkü onların arasında geçen her konuşma bir felsefe barındırıyor. Farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Belki de ben Olric'i ve Tutunamayanlar'ı bu yüzden çok sevdim.
Kitabı merak eden etmeyen; tutunan tutunamayan herkese tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim.