Ne denli yorgun olursa olsun , kendini koyuverip , bir kuyuya düşercesini uykuya dalamıyor , kabileden korkuyordu. Cesaretle kaleye yürümenin , " pes ediyorum " demenin , hafifçe gülmenin, ötekiler arasında uyumanın yolu var mıydı acaba ? Gün ışığı " evet " diyebilirdi bu soruya ; ama karanlık ve ölümün dehşeti " hayır " diyordu.