Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem,
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli,
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki,
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Bu bizim çığlığımız/Bu bizim duamız/Dünyada barış!
Barış varsa mutluluk vardır.
Barış varsa huzur vardır.
Barış varsa ölüm yoktur.
Barış varsa gülen çocuklar vardır.
Hiroşima'ya atılan atom bombası sonucunda lösemi hastalığına yakalanan küçük bir kız çocuğunun güçlü ama mutsuz sonla biten hikayesini anlatan kitap herkesin okuması gereken olmazsa olmazlardan.
Kağıttan bin turna kuşu katlamak için çabalayan, umudunu yitirmeyen Sadako Sasaki umut kelimesin vücut bulmuş hali adeta.
Okurken barışı iliklerimize kadar istediğimiz bir kitap.
Keyifli okumalar🪻
Turna kuşu, Japonya'da uzun ömrün ve iyi şansın sembolüdür. Halk arasındaki rivayete göre Bir turna kuşu kaplamak 1000 yıllık mutluluğu temsil ediyorsa bin turna kuşu da 1 milyon yıllık mutluluk temsil ediyor demektir.
"Keşke ölüm düşüncesini tamamen kafamdan atabilsem, diye düşündü. Ancak bunun, yağmurun yağmasını engellemeye çalışmaktan farkı yoktu."
2. Dünya Savaşı'nda Japonya'ya atılan atom bombaları, binlerce insanın ölümüne veya sakat kalmasına yol açtı. Etkisini bombanın atılmasından on yıl sonra göstermeye başlayan radyasyon, ne yazık ki pek çok çocuğun ve gencin hastalanmasına neden oldu.
Sadako da onlardan biriydi...
Sadako, hayat dolu ve enerjik bir kızdı. Ancak günün birinde ağrılar çekmeye, güçten düşmeye başladı. Acı haberi çok geçmeden öğrendi; lösemiye yakalanmıştı.
Japon geleneğine göre kağıttan bin turna kuşu yapan herkesin dileği kabul olunur. Sadako da ümidini yitirmeden kâğıttan turna kuşlarını katlamaya başladı.
Bu kitapta, onun herkese örnek olması gereken umut ve cesaretin öyküsünü okuyacaksınız.
Sadako'nun bu acı hikâyesini okurken tüm duyguları derinden hissedeceksiniz.
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan birisi bence.
Sadako... Kitabın kapağında cesaretin ve umudun gerçek yaşam öyküsü diye bir başlangıç yapıyor. Kitabın özeti niteliğinde bir cümle aslında.
ABD'nin, Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine 3 gün arayla attığı atom bombalarının hikayesine bir çoğumuz aşinayız aslında.
Henüz iki yaşındayken Hiroşima'ya atılan atom bombası ve sonrasında Sadako'nun yaşadıklarını, arkadaşları ve ailesinin sevgisiyle, turna kuşlarının umuduyla son ana kadar verdiği savaşı anlatan kısa ama fazlasıyla etkileyici bir kitap.
Sadako gerçekten umudun kitabı.
Ölümle burun buruna savaşmasına rağmen küçük melek Sadako'nun her zaman, yaşamak için çabalaması, her şartta etrafına sevgi, mutluluk, neşe saçması hepimizin onu örnek almamız gerektiğini gösteriyor bence.
Neticede hayat kısa...
Kitabın 186. sayfasında çok değerli bir cümle var.
"Bu, onların savaşı değildi ama bedelini onlar ödemek zorunda kaldılar. Bunlar neden bizim başımıza geldi?" " #216674860 "
Dünyadaki bütün savaşların özetini ve geride kalanların yaşadıklarını açıklayan bir cümle...
Nerede, ne zaman, nasıl olursa olsun;
Bu bizim çığlığımız
Bu bizim duamız
Dünyada barış!
( #216676515 )
Dünyada barış olsun, neşe, mutluluk, hayaller, kahkahalar olsun. Çocuklar ölmesin. Hayatlar bitmesin. Fillerin savaşında ezilenler çimler olmasın.
DÜNYADA BARIŞ OLSUN.