s

Sağlıklı Beslenme

1 member
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Şu an otuzlu yaşların sonunda yemeyi seven birisi olarak yazıyorum bu yazıyı. Ama ne yediğine pek dikkat etmeyen, ne bulursa yiyen, hatta hayatında diyet nedir bilmeyen, fast food, gazlı - alkollü içecek pek ayırt etmeyen, yeme saatine de dikkat etmeyen biri olarak yazıyorum. Ben şanslıyım ki otuzlu yaşlarımın sonuna kadar midemde hafif yanma gibi ufak sorunlar dışında pek sıkıntı yaşamadım. Ama her bünye bir yere kadar dayanabilir sağlıksız beslenmeye. Şikayetlerim artınca ben de dikkat etmeye başladım beslenmeme. Dikkat ettikçe de gördüm faydasını. Bu dikkatli beslenmede Canan Karatay'ı okuyunca biraz daha bilinçlendim diyebilirim. Herkesin söylediğinin biraz dışında bilgiler veriyor Canan Karatay. Kitabı okuduktan bir süre sonra yazıyorum incelememi, çünkü yazılanları deneme sürecindeyim. Öğrendiğim bilgilerin bazısını uygulayabildim ve faydasını gördüm diyebilirim. "Ekmek yemeyin" derken pek önemli gözükmeyen konunun, kitabı okudukça ne kadar önemli olduğunu, doğal olmayan her şeyin bağırsaklarımız başta olmak üzere vücudumuza ne denli zarar verdiğini, çok masum görünen alimünyum kutulardaki meyve suyu ve gazlı içeceklerin vücudumuza alimünyum enjekte ettiğini ve biriken bu metalin vücudumuzda yıllarca çıkmayıp tehlike yarattığını, daha sayamadığım birçok faydalı bilgiyi bu kitapta görüyoruz. Bu tehlikelerden basit ve ucuz bir şekilde korunma yolları da kitapta anlatılıyor. Sağlık olmadan yaşamın hiçbir tadı olmuyor, bunu unutmayalım ve sağlığımız yerindeyken onun kıymetini bilelim. Bunu bıkmadan usanmadan anlatan Canan Karatay gibi değerli hekimlerimize teşekkürü bir borç bilirim.
Karatay Sözü
Karatay SözüCanan Karatay · Hayy Kitap · 2022223 okunma
"Bana ne yediğinizi söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim."
Sayfa 32 - Jean Anthelme Brillat SavarinKitabı okudu
Reklam
Japonya'da yemek yemeden önce veya sonrasında tekrarlanan en yaygın deyişlerden biri “Hara hachi bu" cümlesidir ve "Midenin yüzde 80’ini doldur" anlamına gelmektedir. Kadim bilgelik, tıka basa yemek yememeyi tavsiye eder. Bu yüzden Okinawalılar, aşırı yiyerek hücresel oksidasyonu hızlandıran uzun sindirim süreciyle bedenlerini yormak yerine kapasitelerinin yüzde 80'ine geldiklerini hissettiklerinde yemeyi bırakırlar.
Insanoğlu, tahılları, yüzyıllar boyu taş değirmenlerde öğüttü ve tam un elde etti. Tahılların sahip oldukları vitaminler ve lifler kabuğundadır. Tam un, insan sağlığına faydalı bir takım maddeler içerir. Zaman içinde beyaz un ve beyaz ekmeğe olan aşırı ilgiye cevap verecek teknolojilerin gelişmesiyle üretilen gelişmiş değirmenler, tahılların kabuğunu ayırmaya, rafine un öğütmeye başladılar. Ne için? Sadece ekmeğin rengi beyaz olsun diye... Rafine undan üretilmiş beyaz ekmeklerin vücudumuza hiçbir faydaları yok, pek çok hastalığa sebep olmaktadır. Tahılın içindeki rüşeym ve kepek tamamen uzaklaştırılmıştır, yararsızdır. Yani ekmek yerken vücudumuza faydalı maddeler almak istiyorsak, tam tahıl unları kullanmamız gerekir. En sağlıklı ekmeği dahi üretseniz, sınırlı miktarda tüketmelisiniz. Günlük ekmek tüketiminiz, avuç içiniz büyüklüğündeki ekmek dilimlerinden 3 dilimi geçmemelidir.
Midede sindirim tamamlanmadan yenen tek bir lokma midede sindirim sürecini bozar. Bu bir lokma, önceki yemekle karıştığında sindirilemediği için mayalanmaya veya çürümeye yol açar; midede yanma, ekşime, gaz ve şişkinliğe sebep olur.
Sayfa 17
Reklam
673 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.