Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
bu şehir..
Bu şehir hiç bu kadar mutluluk dolu gelmemişti Ayşe'nin gözüne. Annesi, anneannesi ve babaannesinin söyledikleri aklındaydı. Aşk.. Ne zaman onlar gelse, sohbet etseler kafası karışırdı ipe sapa gelmez şeyler söyledikleri olurdu bazen dedikleri değildi zaten onu bu kadar dibe çeken.. Yaşadıklarıydı.. Üçünün de hikayeleri acı doluydu. Yani onlar varlıklarıyla karıştıyordu Ayşe'nin zihnini. Bu yüzden şarmaş dolaş çiftleri gözlerindeki o hiç bir şey takmayan mutluluğu görünce bakışlarını kaçırdı. Fakat ne kadar kaçabilirdi ki insan? Ne kadar kaçabilirdi aşktan? Aşk mı? Bazı kelimeler anlamlarını kaybederdi bazen, düşünürken yada söylerken garipserdi onları. Sanki ilk defa söylüyormuş yada yanlış söylüyormuş gibi gelirdi.
Sayfa 73 - FeniksKitabı okudu
Ne tuhaf, insan yaşadığı kenti keşfetmeyi hep erteler, genellikle de sonuna kadar böyle devam eder.
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
Dayak yiye yiye bu şehirde yaşamayı öğrenecekti. Hep tetikte olacaktı. Yasaktı dalgınlık. Daldı mı, büyük şehir insanı kornalar, çanlar, küfürler, gıcırtılar, çapmalarla kendine geliyordu.
“Burası insanların tamir edildiği şehir.”
Sayfa 104 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
“Evler eski bir uygarlığın dingin lağımları Sokaklarsa çatışıyor temizliyor birbirini”
Sayfa 14 - Can YayınlarıKitabı okudu
Az önce kumarhanenin yakınında ona rastladığımda yüreğim öyle bir çarpmaya başladı ki, yüzüm bembeyaz oldu herhalde. Fakat o da bensiz yaşayamaz! Bana ihtiyacı var, yoksa...
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Önceleri hiçbir şey hissetmiyordu, yalnızca şehri gerçekten geride bıraktığından emin olmak için ara sıra geriye dönüp bakınıyordu.
Sayfa 271Kitabı okudu
Sen en güzel şarkılarını dünyanın bütün şehirlerine karşı söylersin Bütün şehirler insanları sevmeye mahsustur
Sayfa 70
Orman gibi kentleşme
“Kentlerin ve kasabaların daha eski, daha plansız mahalleleri cidden orman gibidir ve bizi çözmeleri, akıl karıştırmaları, açmaları, kapamaları, şaşırtmaları, hoşnut etmeleri özellikle, içimizden bu geçiş biçimleri sayesindedir. Yirminci yüzyıl mimarisinin yaptığı tüm aptalca hataların en aptalcası daha gösterişli kent planlarında bu çok eski modelin unutulmasıdır. GEOMETRİK, ÇİZGİSEL KENTLER GEOMETRİK, ÇİZGİSEL İNSANLAR YARATIR; ORMAN-KENTLER İNSAN YARATIR.”
Reklam
İster girişimden geçemedik ama bizim içimiz temiz abi…
"Biz betonlaşmaya, gavurlaşmaya, beton kültüründen sonra başladık. Faniliğimizi kaybettik. Ahşap, böceklerede yaşam alanı sağlar. Bakın tabiata ve bütün canlılara saygısı olan toplumlarda beton kullanılmaz. Ahşap yoksa kerpiç, olay bu… "
Sayfa 150 - fincan yayınlarıKitabı okudu
İnsanların mükemmel olmadığını ve bir şehrin insanlarını yansıtması gerektiğini çok iyi biliyordu. Bu kadar hassas tasarlanmış bir şehir ona gizlemek istediği bir şey olduğunu düşündürüyordu. Gözden uzak tutulan daha sevimsiz bir taraf.
Sayfa 176 - KalistaKitabı okudu
“Fatih önce bize bir şehir hediye etti; ona bir medeniyetle kültürün tohumunu attı. Sonra bu şehri Anadolu’nun beyni hâline koydu.”
Kim bilir daha ne kadar fark edilmeyi bekleyen suskun obje pusudadır şehirlerimizde?
352 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.