"Seninle ben, Bir kumaşın iki ters yüzüyüz, Bir yüzü sert kuşanması dert Bir yüzü hassas kullanılmaz, Bir ters bir düz Kah bükümsüz kah pürüzsüz Üstelik biraz dökük, bir tarafımız hepten sökük, Dikiş tutturmak gerek O da mümkün elbet Ne hikmetse seninle ben, İki ayrı yüzüyüz aynı kumaşın, Bu esrarına varamadığımız Sırdan dokunmuş, dünyanın hilafına Bilirim, Aynıdır hammademiz... "
Kırılıyoruz, ya sen ya ben
Ya da kırılmışlığımız
Öyle derin öyle onarılmaz
Bir yol arıyor yüzeye vurmak için
Bir bahane. Onarılamıyoruz
Onaramıyoruz, ekimiz görünmeden sen ve ben...