s

Serhend dergisi ♡

0 üye
Kırk yıl evvel okuduğum üniversiteye Amerikalı bir reklamcı gelmişti. Öğrencilerden biri yıllardır ülkemizde yaşayan bu adama ülkesini özleyip özlemediğini sordu. Adam şöyle cevap verdi: "İstanbul'da yolda çalışan işçileri oturmuş öğle yemeğini yerken görüyorum. Çok mütevazı şeyler bunlar... Onların yanından geçerken 'Afiyet olsun' dediğimde bana hemen 'Buyur, beraber yiyelim' derler. Oysa ben New York'un ortasında kalp krizi geçirsem, yere düşsem bir kişi bile gelip bana bakmaz. Siz olsanız hangi ülkeyi tercih ederdiniz?"
Hazreti Amine Annemiz…
Her yaşayan ölür, her yeni eskir. Yaşlanan herkes zeval bulur. Her şey fânidir, gider.
Sayfa 9
Reklam
Serdar Tuncer
Tasfiye-i kalp, yani gönülden ağyarı çıkarmak bizim harcımız değil. Gayret ederiz elbet, ama biliriz ki bu çetin davadır, er kişilerin kârıdır, bedel ister, ömür vermek icap eder. O halde iki cihanda mesut kullardan olmak için geriye tek çaremiz kalıyor: Bir gönle girmek!
Sayfa 52
Sevginin derecesi sevgili için vazgeçilen şeyler ölçüsündedir.
Hayati İnanç
Zor, imkansız demek değildir. Biraz gayret edeceğiz. Hakim kültüre fena halde ram olduk, tanınmaz hale geldik. "Ben mecbur muyum bana sunulan bizden olmayan kültüre? Ben bin senedir buradayım, bir geçmişim var Anadolu coğrafyasında! Benim hocalarım var, İmâm-ı Azam, İmam Gazâlî, Ahmed Yesevi, İmâm-ı Rabbânî (k.s) var. Eserleri gözümün önünde" diyeceğiz.
"Şeriat üç esastan oluşur: ilim, amel ve ihlas. Bu üç parça tam olarak yerli yerine oturtulmadıkça şeriatın gereği de layıkıyla yerine getirilmiş olmaz. Şeriatın gereklerinin yerine getirilmesi durumunda da dünyevi ve uhrevi bütün saadetlerin üstünde olan Allah'ın rızası gerçekleşir. 'Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür.' (Tevbe, 72) Bu sebeple şeriat dünyevi ve uhrevi bütün saadetlerin teminatı olmuş ve şeriatın dışında ihtiyaç duyacağımız hiçbir şey kalmamıştır.
Sayfa 43
Reklam
44 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.