Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Sezai Karakoç'un "Mona Rosa" şiirini ithaf ettiği Muazzez Akkaya, mezarını ziyaret etmiş. Gelme, artık neye yarar...
Sana ne olmuş rosa? Bir derde tutulmuşsun.
Reklam
Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkis'in Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın sen bellisin. Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini Ey gönüllerin en yumuşağı en derini Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah senin yüzünden kana batacak. Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Mona Roza
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım sığmaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kursun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sizi Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Birgün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüs başak
Masal
Yedinci oğul büyümüştü baka baka ağaçlara Baharın yazın güzün kışın sırrına ermişti ağaçlarda Bir alinyazısı gibiydi kuruyan yapraklar onda Bir de o talihini denemek istedi Bir şafak vakti Batıya erdi En büyük Batı kentinin en büyük meydanında Durdu ve Allah'a yakardı önce Kendisini değistiremesinler diye Sonra ansızın ona bir ilham geldi Ve
Reklam
"Ve Monna Rosa" şiirin son bölümüdür. "Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara/ Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi." Diyerek umudunun tükendiğini, vuslatın imkânsızlığını dile getirir ve bir teselli aradığını ilan eder. Daha sonraları kaleme aldığı "Sessiz Müzik" şiirindeki ünlü dize belki de o günlerin anısına karalanmıştı: "Bu ırmağın ortası yoksa seni mi hatırlayacağız." Irmak kelimesinin ortasındaki M harfini atınca, ortaya çıkan, ırak, kelimesi, şairin bir beklentisinin, bir ömür kendisine azap veren ve asla vuslatı mümkün olmayan bir arzusunun terennümü sayılabilir.
"Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır."
Bir bahar günü doğdun sen Baharın ta kendisi oldun sen
Yine akşam oldu, Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine, Uzaklık aynı gerçi, Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi, Yine akşam oldu orda olduğu gibi, Görebiliyorum seni burdan da, Aynısıydı ordayken de, Uzaklıktan korkmuyorum belki de, Orada da aynıydı uzaklık gerçi Donuklaşmış oldu artık bu, Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi, Galiba ben baştan kaybetmişim, Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.