Bu küçük adamın gözlerinin de kıpır kıpır olduğunu – ya
da daha doğrusu, onun, her seferinde, kendisine yönelmiş her gözün çekim alanını
yakaladığını, neredeyse içgüdüsel bir şekilde o gözün takıldığı, gözlediği şeyi anladığını,
hemen gözlemciye döndüğünü ve huzursuzca onun bakışını incelediğini de belirtmek gerekiyor.