S•
“Bir şeyin gerçekte öyle mi olduğu yoksa bana mı öyle geldiği konusu her zaman kafamı karıştırırdı. Gerçi sezgilerim, bir süre sonra hayat tarafından doğrulanırdı.”
Sayfa 15 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kadınların mucize derecesinde doğru sezgileri vardır. Yaşamsal çıkar­lar söz konusu olduğunda genellikle umuttan çok endişeye kapılmaları nedendir acaba? Neden gelecekle ilgili o büyük dinsel düşüncelerden başkasına kulak vermezler? Neden büyük para kayıplarını ya da başımıza gelecek yıkımları onca ustalıkla sezerler? Belki de sevdikleri adama bağlılıkları, onun gücünü ve yetilerini hayranlık verici bir doğrulukla ölçme, zevklerini, tutkularını, kusurlarını, erdemlerini tanıma olanağını vermektedir onlara; sürekli karşı karşıya kaldıkları bu etkenleri durmadan incelemek, ister istemez bunların olası her durumda doğurabileceği sonuçlan önceden kestirme gücünü de vermektedir besbelli. Düşünceyle, duyguyla ilgili en küçük şeyleri sezmelerini sağlayan ve sinir sistemlerindeki kusursuzluğun doğal sonucu olan bir beceriyle bugüne bakarak gelecek konusunda yargılara varabilirler böylece. Büyük ruhsal sarsıntılarda tüm bedenleri aynı perdeden titreşir. Ya duyumsar ya da görürler.
pdf
Reklam
Bu küçük adamın gözlerinin de kıpır kıpır olduğunu – ya da daha doğrusu, onun, her seferinde, kendisine yönelmiş her gözün çekim alanını yakaladığını, neredeyse içgüdüsel bir şekilde o gözün takıldığı, gözlediği şeyi anladığını, hemen gözlemciye döndüğünü ve huzursuzca onun bakışını incelediğini de belirtmek gerekiyor.
Gönlümüzle sezdiğimiz şeyler bunlar, ama aklımıza da aydınlık gelmeleri için derinlestirilmeleri gerekir.
Sayfa 21 - Can YayınlarıKitabı okudu
19 öğeden 16 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.
Resim