Kulaklıklarımda melankoli bir fısıltı,
Her notada yüreğim daha da sarsılıyor.
Ruhum, yorgun bir yolcunun ayak izleri,
Gözlerim düşük, yaşlı, ağırlaşıyor.
Ağlamak isterim, ama gözyaşlarım küskün,
Sanki onlar da benimle dargın.
İçimde bir fırtına kopar durmaksızın,
Her dalga başka bir acıyla yankılanır.
Yüreğim derin bir uçurumda sıkışmış,
Ruhum sanki paslı zincirlerle bağlanmış.
Bir deniz gibiyim; ne sakin, ne durgun,
Sadece fırtınalı, sadece hüzün dolu.
Ve işte bu melodi,
Her tınısı ruhuma bir bıçak gibi saplanır.
Kendi içimde kaybolmuş bir denizciyim,
Bir liman ararım, bulamam, savrulurum.