s
Sinema
55 üye · 10 yeni gönderiNıetzscheyen fİlmler
i. Yurttaş Kane (Citizen Kane): “Güç İstenci”
ii. Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day): Sonsuz yineleniş düşüncesi
iii. Nietzsche Ağladığında (When Nietzsche
Wept): Nietzsche’nin yaşamına ve felsefesi
iv. Dövüş Kulübü (Fight Club): Ahlâkın sorunsallaştırılması, kişinin kendi etik yargılarını oluşturarak üstinsana ulaşması, güce yapılan vurgu ve güç istencinin yüceltilmesi...
v. Torino Atı (A Torinói Ló / The Turin Horse): Nietzsche’nin yaşamöyküsündeki son büyük kırılma
Görüldüğü gibi, Friedrich Nietzsche, yalnızca felsefî alanda değil, sinema alanında da yirminci yüzyıla ve günümüze büyük tesirde bulunmuştur. Nietzsche’nin kendi çağını aşan fikirleri, Orson Welles, David Fincher, Charlie Chaplin, Andrei Tarkovsky ya da Béla Tarr gibi sinema dehâlarına esin olmuş gibidir. Neredeyse yüz yıllık sinema tarihinde, Nietzsche’nin fikirleri ile örülmüş ya da onun yaşamını konu edinen onlarca film vardır. Ve bu filmlerin birçoğu kült olmuşsa eğer, burada yönetmenlerin ustalığı kadar, Nietzscheyen fikirlerin çekiciliğinin de rolü bulunmaktadır. Görünen o ki, Nietzsche ve Nietzsche’nin düşünceleri, sinemanın ilgisini cezbetmeye devam edecek...
Karayip Korsanları
Siz kendi halinize ağlayın baylar. Cehennemin en sıcak yeri asiler ve hainlerle doludur.
Sayfa 149 - carpe diemKitabı okudu
Senaryo içeriğinin temel özellikleri
Özgün olmak demek, amazonlarda hiç keşfedilmemiş bir çiçeği aramaya gitmek gibi, en özgün konuyu bulmak demek değildir. Özgünlük, sıradan sayılabilecek bir konuya getirilmiş olan şahsi bakış, kişisel dokunuştur.
Sayfa 35 - İthaki yayınları
KADIN: Şunu sakın unutma. Bir kadın kendisini tutkuyla seven bir erkeği sever.
Sayfa 74Kitabı okudu
"Dün babamın evine gittim," dedi.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Öyle mi?"
"Evet. Beni ve Owen'ı yemeğe davet etti. Ben gitmeyecektim ama Owen gelmemi isteyince hayır diyemedim."
Uzanıp başımı göğüsüne koydum "Nasıl geçti?"
"Iyiydi sanırım. Güzel bir evi var." Bir şey söylemedim; devam etmesini bekledim. Çok uzun gibi gelen bir duraksamanin ardından konuştu. "Hani bana izlettigin eski bir film vardı ya, zavallı çocuk burnunu cama dayayıp içeri bakıyordu? Işte öyle hissettim."
Bahsettiği "eski film", Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası'ydı. Charlie'nin diğer çocukların şeker dükkanında kendilerinden geçmelerini izlediği ama parası olmadığı için içeri göremediği sahneydi.
Sayfa 242 - Pegasus, Peter Kavinsky ve Lara Jean CoveyKitabı okudu
Dünya, savaşlar olmadan da yeterince acılara ve talihsizliklere sahip.
