s

Siyaset-Politika-Tarih

Temmuz sonlarına doğru, gerillalar iki çarpışma­ dan zaferle çıktı. Bunun Washington üzerindeki etkisi, doğrudan doğruya askeri müdahale düşüncesine dört elle sarılmak ve bunun hayata geçirilmesi için hazırlık­ lara başlamak oldu. Tedbirli davranmak gerekiyordu, çünkü Birleşik Devletler’in, daha 1965’te, Dominik Cumhuriyeti’ne yaptığı müdahalenin üzerinden fazla zaman geçmemişti ve tüm Latin Amerika ülkelerinde dalga dalga protesto hareketlerinin yayılmasından korkulurdu.
Sayfa 70 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
Daha sonraları, Lothar Mennen ve Perry Ander- son da Camiri’ye geldi. Bu konuklar da sıkı bir göz hapsine alındı, peşlerinde ajan eksik olmuyordu. Za­ ten kuşku duyulan herkese karşı bu kontroller uygula­ nıyordu. Diğerleri arasında şu gazetecilerin adlarını saymak yerinde olur: Siempre dergisinden Meksikalı Luis Suârez, Punto Final dergisinden Şilili Augusto Carmona, Richard Gott ve Chistopher Roper adlı İngilizler, DanimarkalI Jean Stage, İsveçli John Kumm, Fransız Philippe Nourry ve Frederic Pottec- her, İtalyan televizyonundan Sergio de Santis ve Euro- peo dergisinden Franco Pierini adlı İtalyanlar, fotoğ­ rafçı Paul Slade ve Radio Luıcembourg’dan Jacques Chapus. Hepsi de denetim altındaydı, bagajları kont­ rol edilmişti, telefon konuşmaları dinleniyordu. CLA soruşturmalar için fotoğraflarını da istemişti.
Sayfa 81 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
Reklam
10 Ocakta, bir yandan sokaklarda büyük halk gösteri­ leri yapılırken, hemen bastırılan bir askeri ayaklanma oldu; onaltı yüksek rütbeli subay görevinden alındı, birçoğu da La Paz’daki diplomatik temsilciliklere sığındı. Torres, devrimci süreci denetlemek ve yasal işlev­ leri yerine getirmekle görevli Halk Meclisinin kurul­ duğunu açıkladı. Ülke için yeni bir siyasi anayasa vadetti. Göstericiler yeniden, devrimin ilerleyişini güvence altına almak için silah istediler. Sağcı askerlerle milliyetçiler arasındaki çelişkiler günden güne şiddetleniyordu. Torres’in danışmanları, sol ve milliyetçi tüm güçleri, yurtsever askerleri ve halkı biraraya getirecek, büyük bir gösteri düzenleme­ sini önerdiler. Bolivyalı bir yurtseverin, Albay Gual- berto Villaroel’in kemiklerinin kendi adını taşıyan bir kabristana gömülmesi öngörülmüştü;
Sayfa 242 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
0 yıl 8 Ekimde, gerillaya karşı savaşanların çocuk­ları, örneğin Yüzbaşı Gary Prado’nun büyük oğlu bile Che’ yi anmaya gelmişti. Hayranlık ve saygı Higuera’ yı çevreleyen dağları sarıyordu. Yirminci yıldönümü kuşağı, Higuera’da atılan ikinci özgürlük çığlığını, yoksul halkları, onların ihti­ yaçlarını, yoksunluklarını, ruhları kemiren, yaşamları kısaltan, sabırları tüketen açlık ve yoksulluğu bilmez­ den gelenler, yoksullara sırt çevirenler için adalete çağrı niteliğindeki kendi Barış Bildirisi’ni tutkuyla dile getirdi. Higuera Bildirisi oylamaya sunuldu ve büyük çoğunlukla kabul edildi.
Sayfa 264 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
Tanzanya başkentinde, günlük The Nationalist gazetesi Che’nin üç kıtada emperyalizme karşı savaşan gerilla kollarının en üst düzeydeki kumandanı olduğu­ nu yazmıştı. Bolivya hükümeti ise, Amerika Birleşik Devletle ri’nden övgü ve kutlama dolu mesajlar aldı. Amerikalı senatör Howard Baker bir konuşmasında, ABD’nin teşekkürlerini resmen ve açıktan açığa sundu. Olayla­ rın ABD için büyük önem taşıdığını bildirdi ve Boliv­ ya’ya yardım adı altında gönderilen 460,6 milyon dola­ rın, ABD’ye kazandırılan zafer için aslında çok ucuz bir fiyat olduğunu, çünkü Vietnam savaşında bir hafta­ da bu kadar masraf yapıldığını da sözlerine ekledi.
Sayfa 150 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
1968’de, dünyayı sarsan öğrenci ve emekçi başkal­ dırısında, Che’nin manevi ve siyasi etkisi büyüktü. Hemen hepsi, 25 yaşındaki Arjantinli doktorun, Ar- benz yönetimindeki demokratik Guatemala’da yaşadı­ ğı deneyimi ve bu hükümetin 1954’te CLA tarafından devrilmesinin onu nasıl radikalleştirdiğini biliyordu. Guatemala deneyiminden sonra, Meksika’da sürgünde bulunan Fidel Castro ve diğer Kübalı devrimcilere katılma kararı, onlarla Granma yatında yaptığı yolcu­luk ve sonunda, Küba devriminde belirleyici biçimde Batista diktatörlüğünün devrilmesine yol açan Santa Clara zaferi sırasında bir gerilla koluna kumanda ettiği de çok iyi biliniyordu. Ama Che, her şeyden önce devrimci düşünceleriyle, özellikle devrimin, yara­ tacağı dönüşümle, çalışmaya özendirici manevi etken­ lerin değerini, maddi özendiricilerden daha üst bir düzeye yükselteceğine derin inancıyla ünlüydü.
Sayfa 30 - Say Yayınları 2005Kitabı okudu
Reklam
180 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.