s

Siyaset-Politika-Tarih

0 member
Hikmet Çetinkaya
Şeriat Pazarı'nı yazdığında 1997'ydi. İrtica'nın Kara Yüzü'nü tee 2002'de yazdı. Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni'ni yazdı, 2004'te ... Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni'nin ikinci cildini yazdı, 2005'te. Kuzu Postunda Kurt'u yazdı. Soros'un Çocukları'm yazdı.
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Ah bu hürriyetin şiiri, şiirerin en sertidir; insan insanlığını yalnız bu merhalede müthiş bir kuvvetle duyar. Bundan yüz sene evvel bütün Avrupa milletlerinin şiirleri bu sert tahassüsle içleniyordu;
Sayfa 8 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Reklam
Türk askerinin maliyeti 23 cent...
Kore savaşı sırasında ABD dışişleri bakanı John Dulles açık açık izah etmişti aslında ... "En ucuz askeri Türkiye' den temin ediyoruz, Türk askerinin maliyeti 23 cent'e denk geliyor" demişti. John Dulles'in kardeşi de CIA başkanıydı. Dünyadaki bütün "insan pazarları" na bakmışlardı, tezgahlardaki en ucuz fiyat bizim alnımızda yazıyordu!
Sayfa 254 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Sahi kimdi bu yahu?
AKP hakkında "Harun olmaya geldiler , Karun oldular, biz AKP gibi firavunlaşmayacağız, kamu kaynaklarını kendimize aktarmayacağız, AKP Amerikan mandasıdır" diyen, sonra AKP'ye geçen aday var.
Sayfa 300 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Zaten insan tarihe biraz dikkatli bir bakışla baksa görmez mi ki o saltanat iki buçuk asır evvel Viyana'da mağlub olduktan sonra merhale merhale dayandı, lakin en vasi' hudutlarını bir türlü koruyamadı, düşman istilası gele gele en sonra Osmancığın mezarına , bu devletin ilk teşekkül ettiği ovaya kadar geldi ve bugün orada tekrar doğdu.
Sayfa 57 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Batıda roman, çeşitli süreçler içinde yavaş yavaş olmuştur. Sınıfların belirmesi, bireyin ortaya çıkışı ve toplum yaşamını yönlendirmeye başlamasıyla yükselmiştir. Kuşkusuz bizde öyle olmadı. Türk romanı kendi tarihsel süreçleri içinde, bu ağır, birbirini izleyen aşamalardan geçerek belirmedi edebiyat sahnemizde. Bütün bunlar son yıllar epey açıklandı, tartışıldı, kabul gördü. Özellikle 16.yüzyıla kadar Osmanlılarda üretimdeki duralık, tarımdan sanata doğadakini yineleme ve çoğaltma dışında herhangi bir yeniden üretimin söz konusu SÖZE NER E DEN BAŞ L A S A M 27 olmaması, birey yerine yığınsallığın ağır basması, giderek Tanrı ile, inançla birleştirilmiş devlet anlayışı, bireyin, yani ferdin kendi adına, kendisi için harekete geçmemesi sonucunu doğurmuştur.
Sayfa 32 - 30 ekım 2000Kitabı okudu
Reklam
152 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.