Siyaset-Politika-Tarih

Profil
Türkler, bütün menfaatlerini, ekseriyetle sakin oldukları öz Türk topraklarında bir Türk Devleti olmakta görüyorlar. hele iftira edildiği gibi fütfıhat heveslerinden azadedirler,
Sayfa 62 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Zaten insan tarihe biraz dikkatli bir bakışla baksa görmez mi ki o saltanat iki buçuk asır evvel Viyana'da mağlub olduktan sonra merhale merhale dayandı, lakin en vasi' hudutlarını bir türlü koruyamadı, düşman istilası gele gele en sonra Osmancığın mezarına , bu devletin ilk teşekkül ettiği ovaya kadar geldi ve bugün orada tekrar doğdu.
Sayfa 57 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Reklam
Osmanlı tarihinde ıslahat ve inkılaplar bir değil, on değil bütün bir silsiledir. Lakin hep eskiyi tamir ettikleri için tesirleri neticesiz kaldı. Bu son necat tamamıyle tecelli ettiğinden sonra da eski bünyânı, eski zihniyet, eski idare ile, eski tabakalarında tekrar kursak az bir müddet sonra aynı neticeyi verir. Özliyeceğimiz şeyler eski saltanatın şanları, şerefleri, bayrakları, medeniyeti, musıkisi, mimarisi, şiiri dir, lakin şekli, idaresi, siyaseti değildir.
Sayfa 57 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Bir nesil evvelkilere mevhum saltanat tatlı bir hayal, milliyet esasları üzerinde bir Türk milliyeti acı bir hakikat görünüyor. Bugün biz o mevhumeye acı hayal, Türk devletine tatlı hakikat diyoruz.
Sayfa 50 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Türklere sonsuz hududlarını bekletiyorlardı. O iyi günleri ananlar: "Ne iyi günlerdi!" dedikleri zaman sormalı: "Evet çok iyi günlerdi. Lakin kimler için? Evet o iyi günlerde Türk milleti bir kapı halkının saadeti için hem halini feda ediyordu, hem de istikbalini; hem o zaman Yemen'lere iki milyon Türk gömüyordu, hem de haberi olmaksızın Düyun-u Ummiyye'ye müebbeden esir oluyordu. Türk milleti adını bile sevmiyen bir kapı halkının saltanat siyaseti uğrunda, hiç bir zaman kendine aid olmayan ülkeleri müdafaa etmek için asırlarca ordular çıkardıktan sonra, İzmir'de Yunan düşmanı karşısında, kendi öz vatanını müdafa etmek için ordusuz kaldı. Böyle bir neticeden sonra bile saltanat siyasileri,mevhum olsa bile zarar yok, hulyalarından vaz geçemiyorlar. Onlara ana vatanda, emeğine mukabil, yemek usuliyle kurulacak bir devlet zindan gibi görünüyor.
Sayfa 50 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Bu eser bir' şahsın değil bir milletindir. Mustafa Kemal'i bir şahıs zannedenler aldanıyorlar. Mustafa Kemal lzmir'e efzunlar çıktığı günden evvel bir ferddi. O günden beri artık bir ferd değil bir timsaldir.
Sayfa 31 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Reklam
Ah bu hürriyetin şiiri, şiirerin en sertidir; insan insanlığını yalnız bu merhalede müthiş bir kuvvetle duyar. Bundan yüz sene evvel bütün Avrupa milletlerinin şiirleri bu sert tahassüsle içleniyordu;
Sayfa 8 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Kilise'nin egemen devletin ideolojik aygıtı rolü­nü günümüzde Okul üzerine almıştır. Tıpkı eskiden Kilise ile Aile'nin bir çift oluşturması gibi, günümüzde de Okul ile Aile bir çift oluşturmuştur.
Fransa'da, Devletin Dinsel İdeolojik Aygıtının tasfiyesi
16. Yüzyıldan 18. Yüzyıla kadar yaşanan tüm ideolojik mücadele, Reform hareketinin yarattıgı ilk sarsıntıdan itibaren, dine ve ruhbanlıga karşı bir mücadelede yoğunlaştıysa bu bir rastlantı degil, dinsel devletin ideolojik aygıtının egemen konumuna baglı bir olgudur. Tasfiye sornası ruhban sınıfı sivil kimliğe dayalı ola­rak oluşturuldu, Kilise'nin mallarına elkonuldu ve dinsel devle­tin ideolojik aygıtının eğemen konumunun yerini alacak yeni Devletin Ideolojik Aygıtları yaratıldı.
Bir devletin siyaseti son tahlilde eğemen sınıfın sınıf mücadelesindeki çıkarları tarafından belirlenir.
179 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.