s

Siyaset & Politika

36 member · 3 new post
Soğuk Savaş cidden başlamıştı. 1949 yılında sadece (Batı Avrupa'nın savunmasını ABD'ye veren) Kuzey Atlantik Antlaşması'nın imzalanmasına değil, (Doğu'yla birlikte dünyanın herhangi bir yerine yapılan ihracatı kontrol etmeye yönelik geniş icra yetkileri veren) ABD İhraç Kontrol Kanunu'nun çıkarılmasına da tanık olundu. Böyle bir politikayı yürütmeye çalışırken uygulamada ortaya çıkan sorun, Amerika'nın müttefiklerinin de buna dahil edilmesi ve belli türdeki malların komünist bloka ihraç edilemeyeceğini onların da kabul etmeleri gerektiğiydi. Bu, Soğuk Savaş boyunca çok taraflı bir şekilde Batı'nın ihracat kontrollerini yapan ve ancak 1995'te lağvedilen COCOM'un (Koordinasyon Komitesi) kurulmasıyla hayata geçirildi. 1950'de, Çin'de Mao'nun zaferi ve Kore Savaşı'nın patlak vermesinin ardından, Batı Avrupa devletleri, Amerika'nın komünist ekonomik gelişmenin temelini zayıflatmaya yönelik olarak kapsamlı veya “ekonomik” ihracat ablukası uygulamasını kabul etttikleri için (ve ABD’nin Çin'le ticari ilişkileri tamamen koparmasından) bayağı endişe duydular. Ancak 1954'e gelindiğinde Avrupalılar, Kore'de barışın yeniden tesis edilmesi ve Stalin'in ölümü sonucunda ablukanın daraltılması yahut Sovyet blokunun askerî çabalarını destekleyecek "stratejik” mallarla sınırlandırılması konusunda ısrar ettiler ve Amerikalılar da bu talebi kabul etti.
Sayfa 571Kitabı okudu
1947, Doğu ve Batı Avrupa'nın çok farklı etkilerinin görüldüğü kilit bir yıldı. Mart ayında Truman Doktrini, yani Yunanistan ve Türkiye'ye ilişkin olarak açıklanan "ABD'nin silahlı azınlıklar veya dış baskılarla boyun eğdirme girişimine direnen hür ulusları destekleme politikası" ilan edildi. Bereketsiz hasatlar ve döviz kıtlığının Batı Avrupa'nın ekonomik canlanmasını ve keza muhtemel olarak demokratik kurumlarını tehlikeye soktuğu durumla karşılaşıldığında, ABD Dışişleri Bakanı George Marshall 5 Haziranda ABD'nin Avrupa'ya mali yardım sağlamaya hazır olduğunu açıkladı. Yardım alacak ülkelerin bu yardım karşılığında serbest piyasa lehinde birtakım reformları kabul etmeleri ve Amerikan yardımını kullanma karşılığında stratejilerini düzenlemeleri gerekiyordu. Bu da daha genel olarak Avrupa'nın ekonomik entegrasyonunu teşvik edeceği umulan bir şarttı. Marshall Planı, adını Dişişleri Bakanından almıştı, onun ricası üzerine bu planı düzenleyen kişi ise Kennan'dı.
Sayfa 570Kitabı okudu
Reklam
Göreceksiniz, Öcalan'a af bile diyecekler ve bunun adı insan hakları olacak! Ne gariptir ki giden binlerce canımızın insan hakları bizim ülkemizde yoktur! Şehitlerimizden kimse bahsetmez...
ebup
2009'da etnik gruplar arasında başlayan ayaklanmanın sonucu 200 ölü olmuştu. Pekin buna üç şekilde karşılık verdi: Muhalefet acımasızca susturuldu; bölgeye para yağdı; Han halkından işçiler Sincan'a gönderildi.
Sayfa 62 - ÇinKitabı okudu
...Fakat kanunlar kendi kendilerine yürümezler.
Kasım Süleymani’nin adı son zamanlarda Suriye olaylarında da gündeme gelmiştir. Suriye olaylarında Esed yanlısı bir tavır alan İran’ın Esed’e hem ekonomik hem de askeri destek verdiği iddia edilmektedir. İşte bu noktada doğal olarak Suriye’deki tüm İran askeri varlığı yine Kasım Süleymani ve Kudüs Tugayları ile ilişkilendirilmektedir.
Sayfa 112 - Kasım SüleymaniKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.