s

Siyaset & Politika

36 member · 2 new post
Siyasetçiler
Herifin sermayesi laf, dalavere.
Sayfa 64
O Venezuellâ ki; aynı ismi taşıyan körfezin tam karşısında mercan kayalıklarından teşekkül etmiş olan ve düne kadar insanların uğramadığı küçük bir adaya, Kürazao adasına, akacak İngiliz altunlarının önünde boyun eğecek ve müstebit bir adamın, albay Gomez'in bir hükûmet darbesiyle bu memleketteki bütün petrol imtiyazları İngilizlerin eline geçecekti. Gariptir ki bu adacık kendisi gibi küçük, fakat müstemlekecilikte büyük bir devletin, Hollandanın malı idi. Yerli lisanında (papaz kızartması) manasına gelen Kürazao, bugün dünya üzerindeki İngiliz petrol hâkimiyetinin en mühim merkezlerinden biridir. Ve Amerika'nın hayati menfaatlerle bağlı bulunduğu Panama kanalından ise bir kaç yüz mil mesafededir. Bu adanın çok büyük ve beynelmilel bir kudreti vardır. Ve bu kudreti de senelerden beri muhafaza etmektedir.
Sayfa 115 - Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1969Kitabı okudu
Reklam
NATO, asıl, emperyalizmin silahlanması ve tecavüze hazır durumda beklemesi demektir. Bunun değişeceğini sanmıyorum.
Sayfa 350Kitabı okudu
Soğuk Savaş cidden başlamıştı. 1949 yılında sadece (Batı Avrupa'nın savunmasını ABD'ye veren) Kuzey Atlantik Antlaşması'nın imzalanmasına değil, (Doğu'yla birlikte dünyanın herhangi bir yerine yapılan ihracatı kontrol etmeye yönelik geniş icra yetkileri veren) ABD İhraç Kontrol Kanunu'nun çıkarılmasına da tanık olundu. Böyle bir politikayı yürütmeye çalışırken uygulamada ortaya çıkan sorun, Amerika'nın müttefiklerinin de buna dahil edilmesi ve belli türdeki malların komünist bloka ihraç edilemeyeceğini onların da kabul etmeleri gerektiğiydi. Bu, Soğuk Savaş boyunca çok taraflı bir şekilde Batı'nın ihracat kontrollerini yapan ve ancak 1995'te lağvedilen COCOM'un (Koordinasyon Komitesi) kurulmasıyla hayata geçirildi. 1950'de, Çin'de Mao'nun zaferi ve Kore Savaşı'nın patlak vermesinin ardından, Batı Avrupa devletleri, Amerika'nın komünist ekonomik gelişmenin temelini zayıflatmaya yönelik olarak kapsamlı veya “ekonomik” ihracat ablukası uygulamasını kabul etttikleri için (ve ABD’nin Çin'le ticari ilişkileri tamamen koparmasından) bayağı endişe duydular. Ancak 1954'e gelindiğinde Avrupalılar, Kore'de barışın yeniden tesis edilmesi ve Stalin'in ölümü sonucunda ablukanın daraltılması yahut Sovyet blokunun askerî çabalarını destekleyecek "stratejik” mallarla sınırlandırılması konusunda ısrar ettiler ve Amerikalılar da bu talebi kabul etti.
Sayfa 571Kitabı okudu
1947, Doğu ve Batı Avrupa'nın çok farklı etkilerinin görüldüğü kilit bir yıldı. Mart ayında Truman Doktrini, yani Yunanistan ve Türkiye'ye ilişkin olarak açıklanan "ABD'nin silahlı azınlıklar veya dış baskılarla boyun eğdirme girişimine direnen hür ulusları destekleme politikası" ilan edildi. Bereketsiz hasatlar ve döviz kıtlığının Batı Avrupa'nın ekonomik canlanmasını ve keza muhtemel olarak demokratik kurumlarını tehlikeye soktuğu durumla karşılaşıldığında, ABD Dışişleri Bakanı George Marshall 5 Haziranda ABD'nin Avrupa'ya mali yardım sağlamaya hazır olduğunu açıkladı. Yardım alacak ülkelerin bu yardım karşılığında serbest piyasa lehinde birtakım reformları kabul etmeleri ve Amerikan yardımını kullanma karşılığında stratejilerini düzenlemeleri gerekiyordu. Bu da daha genel olarak Avrupa'nın ekonomik entegrasyonunu teşvik edeceği umulan bir şarttı. Marshall Planı, adını Dişişleri Bakanından almıştı, onun ricası üzerine bu planı düzenleyen kişi ise Kennan'dı.
Sayfa 570Kitabı okudu
2009'da etnik gruplar arasında başlayan ayaklanmanın sonucu 200 ölü olmuştu. Pekin buna üç şekilde karşılık verdi: Muhalefet acımasızca susturuldu; bölgeye para yağdı; Han halkından işçiler Sincan'a gönderildi.
Sayfa 62 - ÇinKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.