Suçu denetim altına alarak azaltması beklenen hukukun kendisi, cezalandırılması gereken kötülüklerin kaynağı haline gelmiştir.
Sayfa 12Kitabı okudu
Suçun belirlenmesi ve cezalandırılması bakımından mahkemeler yasa yerine hükümetin emirlerine uyuyorsa hukuk yoktur.
Sayfa 51Kitabı okudu
”yüz yaşıma geldim; her şeyin, evrendeki yıldızların bile yerlerinin değiştiğini gördüm, ama bu ülkede hiçbir şeyin değiştiğini görmedim.”
• kolera günlerinde aşk | gabriel garcia marquez
Maşa Ve Ateş-Maşa Kuramı
"Deneyimli bir çok savcının bana verdikleri ilk ders "Maşa varken ateş elle tutulmaz" oldu. Savcılık yaşamım boyunca hep işitecektim bu özdeyişi. Bu şu demekti:Herhangi bir olayın soruşturmasını evrakı polise ya da jandarmaya gönderip yaptırmak olanağı varken; aman gerçeği ben kendim bulayım diye sen el atma. Evrak polisten gelir, sen de iki satır iddianame ile mahkemeye gönderirsin olur biter, yoksa başın ağrır durur. Bu, bir. İkincisi, tarafları yollarsın mahkemeye, mahkeme işi çözer. Sana ne, ille de tüm delilleri toplayacaksın, kendini yoracaksın. Hele, olayı çözdüm, bu adam suçsuz, takipsizlik kararı vereyim, hiç deme. Yolla adamı gitsin mahkemeye! Orada haksız yere sürünecekmiş, kaygı içinde kıvranacakmış, avukata kucak dolusu para ödeyecekmiş..Hiç düşünme!...
Sayfa 11 - Gürer Yayınları
Mahalli dilde 'part' diye bir kelime vardır. Bilenler bunun karın, göbek, mide, işkembe manasına geldiğini bilirler.
Ayrıca tarihte İskitlere komşu olmuş, göçebe olarak Mezopotamya'ya, İran topraklarına uzanmış, oralarda yerleşmiş 'Partlar' denilen bir kavim vardır, bu da biliniyor. İran efsanelerinde yiğit, savaşçı, aristokrat diye geçen
Sayfa 87Kitabı okudu
Haklar, soyut değildir.
Sayfa 64Kitabı okudu
İsrail'deki Eichmann Mahkemesi yetkili olduğu iddiasında bulunurken çelişkiye düşmüştü. Bir yandan insanlığa karşı suç sebebiyle Eichmann'ın yargılandığını iddia ediyordu. Bu bakımdan evrensel yetkiye sahip olduğu iddiasındaydı. Ancak mahkeme Eichmann'ı sadece Yahudilere karşı işlediği suçlardan yargıladı. Oysa Nazi Almanyası Yahudilerle birlikte komünistlere, eşcinsellere ve Roman halkına da zulmetmişti.
Sayfa 46Kitabı okudu
Hala hikikati kavramaktan yoksun olan insan hayat denilen bu olağanüstü mucizeyle başa çıkamayınca kendine bir koruyucu istiyor kaderini yazacak kudretli bir varlık ona mutluluğu armağan edecek kutsal bir senarist.
george orwell'in "bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder" sözü, tarihin en doğru sözlerinden biri. ülke meselelerine dair tartışmalara bakın: yalanlarla avutanlar el üstünde tutulurken, gerçekleri hatırlatanlar taşlanıyor sürekli.
1983 tarihli Güvenlik Konseyi kararı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası toplum tarafından tanınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ilan etmiştir. Aynı Güvenlik Konseyi Rumların 1959-1960 Kıbrıs Antlaşmalarına aykırı olarak tek başlarına Kıbrıs'ı temsil edemeyeceklerine ilişkin herhangi bir hukuki yorum yapmamaktadır. O halde uluslararası hukuk, Güvenlik Konseyi tarafından "işine geldiği zaman" ve "uygun konjonktürde" kullanılan bir maniveladır.
Sayfa 38Kitabı okudu
İç işlerine müdahale yasağı ve milli egemenlik birer uluslararası hukuk kavramıdır. Örneğin; ABD, Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalesinin Suriye'nin milli egemenliğini ihlal ettiğini ileri sürmekte bir sakınca görmez. Oysa, Suriye'deki Amerikan askeri varlığını hangi gerekçeyle açıkladığını anlamak zordur.
Sayfa 16Kitabı okudu
Deprem
"Sosyal devlet ilkesinin etkinliği veya diğer bir ifadeyle sosyal devletin gerçekleşme oranı, siyasal iktidarın ekonomi politikası alanındaki tercihlerine bağlıdır." (Türk anayasa hukuku dersleri - Kemal gözler - kitabından alıntıdır)
Komünist Örgütlenmenin Cezası
"Cumhuriyetçiliği veya milli hissiyatı sarsmak veya zayıflatmak için propaganda yapan kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."
Sayfa 205Kitabı okudu
Kulübe Duvarındaki Gölgeler
Sanırım bugün düşmana “düzen” deniliyor. Ama İster şerif, ister devlet Ya da federal gelir memuru, isterse politikacı olsun, Büyükbaba onların hepsine, insanların nasıl yaşayıp geçinebileceklerine aldırmayan güçlü canavarlar anlamında “yasa” diyordu.
Sayfa 24 - say
Evet, evet, ne olursa olsun, ben Patnos dağlarında halk çocuklarıyla er olarak askerlik yapmayı, emekli olduktan sonra, siyasal iktidarın uzattığı yönetim kurullarında, onbinlerce lira para alan orgeneral olmaya değişmem!
Sayfa 120 - Uğur MumcuKitabı okudu
