İslam tarihi bir bakıma askeri hükümetler, askeri darbeler, askeri diktatoryalar tarihi olmuş ve Atatürk'ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti'ne gelinceye kadar bütün İslam ülkeleri askeri rejimler yönetmiştir. Hiçbirinde demokratik gelişme görülmemiştir çünkü askeri rejimlerin varlığı demokratik gelişmeye engel yaratır; şu bakımdan ki askeri rejim, çok yönlü siyasi düşünceye ve "plüralist" bir siyasi ortama olanak tanımaz. Askeri zihniyetin geçerli olduğu bir ortamda hiçbir demokratik gelişme olmaz çünkü demokrasi demek "plüralizm" demektir, "çok yönlü görüşler, fikirler, sistemler, dilekler rejimi" demektir. Atatürk'ün, askeri zihniyetten arınmış olarak kurduğu laik devletle birlikte Türk toplumu, İslam tarihinde ilk Müslüman toplum olarak, demokrasi çağına adım atabilmiştir.