s

Sosyalizm

18 üye · 1 yeni gönderi
Takip
Sosyalizm ve politik ideolojiler üzerine paylaşımlar.
224 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kızıl Ordu'nun kurucusu ve Sovyetler'in inşa sürecinde rol oynayan Lev Troçki bu eserinde Karl Kautsky ve Avusturya-Marksist Okulu'nun kendilerine yönelik eleştirilerine cevap veriyor, cevap vermemekle kalmıyor adeta verip veriştiriyor. Karl Kautsky, bir marksist olarak Kızıl Ordu ve Sovyet düşüncesinin aksine şiddetten ve sindirmeden değil demokratik bir yöntemle iktidara gelinmesini savunur, yani şiddetle başa gelen bir iktidar çok düşman kazanır ve zamanla yok olmaya mahkumdur. Troçki ise Kautsky neredeyse bir ahimsacı (şiddetsizlik ilkesi) vejetaryendir suçlamasında bulunarak kendilerine yönelik Beyaz Ordu'nun (Menşeviklerin, SR'ların ve Kadetlerin) katliamlarına ve sindirmelerine hiçbir şey dememesine ise tam bir ikiyüzlülüktür demektedir. Troçki devrimcilikte terörizmi ve proletarya diktatörlüğünü reddetmek sosyalizmin mezarını kazımaktır demektedir. Lenin de zamanla Karl Kautsky'i döneklikle itham edecektir. Troçki bu kitabında Sovyetler'in işçileri zorunlu olarak çalıştırılmasına yönelik Menşevik eleştirilerine de cevap vererek kapitalist sistem de insanları yoklukla tehdit edip bir şekilde zaten çalışmaya mecbur ediyor vurgusunu yapmaktadır. Karl Kautsky okumadan önce Troçki'nin bu savunusunu da okumalısınız bence. İlerleyen dönemlerde Karl Kautsky'nin kitaplarını da okuyacağım.
Diktatörlük ve Demokrasi
Diktatörlük ve DemokrasiLev Troçki · Dorlion Yayınları · 20243 okunma
Kautsky'nin şu anda toplumsal devrime ilişkin hiçbir teorisi yoktur. Devrime ve proletarya diktatörlüğüne yönelik iftiralarını genelleştirmeye çalıştığı her seferinde, yalnızca Jaurèsçilik ve Bernsteincılık önyargılarının bir tekrar ısıtılmış halini üretmektedir.
Sayfa 39 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Terörizmi ilkesel olarak reddeden, yani kararlı ve silahlı karşı-devrime yönelik bastırma ve sindirme önlemlerini reddeden kişi, işçi sınıfının siyasi üstünlüğü ve devrimci diktatörlüğü fikrini de reddetmelidir. Proletarya diktatörlüğünü reddeden kişi Sosyalist devrimi de reddeder ve Sosyalizmin mezarını kazar.
Sayfa 38 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
1891'de, yani ölümünden kısa bir süre önce, Engels, az önce duyduğumuz gibi, proletarya diktatörlüğünü, onun Devlet üzerindeki kontrolünün mümkün olan tek biçimi olarak inatla savundu. Kautsky'nin kendisi de bu tanımı birden fazla kez tekrarlamıştır. Dolayısıyla, bu arada, Kautsky'nin proletarya diktatörlüğünü tamamen Rus icadı olarak bize geri atma girişiminin ne kadar değersiz bir sahtekârlık olduğunu görebiliriz.
Sayfa 37 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Kautsky şimdi proletarya diktatörlüğünü daha en başta "azınlığın çoğunluk üzerindeki tiranlığı" olarak reddetmektedir. Yani, proletaryanın devrimci rejiminde, tüm ülkelerin dürüst sosyalistlerinin, demokrasi biçimleriyle maskelenmiş olsa da sömürücülerin diktatörlüğünü her zaman tanımladıkları özellikleri görmektedir.
Sayfa 36 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Devrimci bir diktatörlük fikrini terk eden Kautsky, iktidarın proletarya tarafından fethi sorununu, geleceğin seçim kampanyalarından birinde Sosyal Demokrat Parti'nin oy çoğunluğunu ele geçirmesi sorununa dönüştürür. Genel oy hakkı, parlamentarizmin yasal kurgusuna göre, ulustaki tüm sınıflardan yurttaşların iradesini ifade eder ve sonuç
Sayfa 36 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu