Halk irfanı değişen ihtiyaçları fark etmekte hızlı davranmış ve o ihtiyaçları karşılamayacağı aşikâr olan yaygın irfanı da gecikmeden alaya almıştır. 1994’te Berlin caddelerine asılan bir posterde, artık dünya gerçeklerini içermeyen referans çerçevelerine uyulan sadakatle şu şekilde dalga geçilmiştir: “Sizin İsa’nız bir Yahudi; arabanız Japon; pizzanız İtalyan; demokrasiniz Yunan; Kahveniz Brezilyadan; tatiliniz Türkiye’de; sayılarınız Araplardan; harfleriniz Latin; tek
komşunuz ise bir yabancı.”
Bir ülke geliştikçe, günlük boş vakit azalır.
Bu nasıl bir kuraldır ki? Zaman tasarrufu sağlayan makineleşme arttıkça,
insanlar üzerindeki zaman baskısı da artmaktadır.
Sebastian de Grazia, Of Time, Work, and Leisure