s
Spiritüalizm
1 üyeSiz sorumluluğunuzu ertelemenin bir yolu olarak duygularınızı kullanmanın sorumsuzluğunu hafife alamazsınız, çünkü bu sizi en sonunda mahvedecektir. Herkes bu yıkıcı genleri taşır, onları her biriniz taşırsınız. Siz bir duygusal çöküş yaşadığınız her gün, düşmanınızı aradığınız her gün, birilerini suçladığınız her gün, hücrelerinizde -aslında hücrenizi beslemesi, onarması ve onun işlev yapmasını sağlaması gereken, ama mutasyon geçirmiş olan- proteinler üretmektesinizdir. Eğer siz böyle bir yaratıksanız, her gün bedeniniz tutumunuzu yansıtan hücresel bir işlevi mikro-düzeyde üretir. Bunu bilimsel olarak nasıl bilirsiniz? İnternet'e girip plasebo (ilaç olarak verilen tesirsiz madde) etkisine bakın. Plasebo etkisi, eğer siz -o sadece şeker olsa da- size en büyük kanser ilacının verildiğine, kanseri tedavi edebilecek yeni bir ilaç aldığınıza inanıyorsanız, bizzat o tutumun -duygusal kurbanı devre dışı bırakarak- tedaviyi kabul etmesi anlamına gelir. Peki, onu kim tedavi etmektedir, şeker mi yoksa o tutum mu?
Sayfa 164 - RamthaKitabı okudu
"En büyük fetih, sabah uyandığınızda, o günle ilgili, tam bir sorumsuzluğun -insanın hayatını iyileştirmek için göstermesi gereken çabadan kaçınmasının- işareti olan önyargılar, duygular ve mağduriyetler ile renklendirilmemiş ve çarpıtılmamış olan sınırsız bir görüşe sahip olmaktır."
"... Siz bunu yaptığınızda, diğer katlara ve boyutlara -sınırlanmayan- bir erişime sahip olursunuz. Böylece, psişik orta-beyni açarsınız. Ve gelecek sizin içinizden akmaya başlar.
Sayfa 153 - RamthaKitabı okudu
Birçoğunuz için bu böyle olmaz. Bu yüzden siz kendi içinizde ilham yaratmak zorunda olacaksınız. Bunu her gece şöyle yapabilirsiniz ki buna oto-telkin denir: Her gece odanızda bir nokta bulup ona odaklanın. O noktaya bakarak bir merdivenden aşağı indiğinizi imgeleyin. En aşağıya indiğinizde gözlerinizi kapatın. Ve orada kapıdaki ilahi muhafıza üzerinde bir sembol bulunan bir kart uzatın. Kartı verdikten sonra, sırtüstü yatarak, uykuya dalana dek o kart üzerinde konsantre olun. En sonunda bir gece o deneyimi yaşayacaksınız. Siz bunu bir topluluk olarak yapmaya başladığınızda, biz buraya geleceğiz ve bir gece birlikte uzun bir yolculuk yapacağız.
Sayfa 122 - RamthaKitabı okudu
Eski çağların tüm üstatları ve önemli varlıkları bir yolculuk yapmak için asla Dünya üzerinde bir yere gitmez, o yolculuğu daima kendi içlerinde yaparlardı. Onların deyimiyle "perdeler"in anlaşılması zor gizemlerini ortaya çıkarmak, o perdeleri kaldırmak, bu bilinçaltı zihne erişebilmekle mümkündü. Bu zihin sizin neden burada bulunduğunuzu, daha önce kim olduğunuzu, bu hayatta neyin öğrenilmesinin değerli olduğunu, sizin neyi düzeltmeniz gerektiğini bilen tek parçanızdır. O, bedeninizin, o bedeni bir anda düzeltebilecek olan tek bölümüdür. Fiziksel beden hangi sakatlığa, engele sahip olursa olsun, insanın küçük zihninden çok farklı olan bu zihin onu hemen onarabilir ve o kapıyı nasıl çalacağını bilenler ve onu tekrar tekrar çalanlar bu muhteşem zihne erişebilirler.
Sayfa 115 - RamthaKitabı okudu
Siz bilmeyensiniz. Burada yalnızca bu anda, bu rüyada olmak için varsınız. Olmakla bilmenin hiçbir ilgisi yoktur.
Olmak anlamakla ilgili değildir. Anlamanız gerekmez. Ögrenmekle ilgili değildir. Siz öğrendiklerinizi tersine çevirmek için buradasınız; ta ki bir gün hiçbir şey bilmediğinizi anlayana kadar; hepsi bu. Tam inandığınızı, öğrendiğinizi bilirken, bunun hakikat olmadığını keşfediyorsunuz. Tüm zamanların en büyük filozofu Sokrates'in, "Bana gelince, tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğimdir" diyecek noktaya gelmesi bir ömür sürmüştür.
Sayfa 139Kitabı okudu
Zihinle özdeşleşme ona daha fazla enerji verir, zihni gözlemleme ise ondan enerji çeker. Zihinle özdeşleşme daha fazla zaman yaratır; zihni gözlemleme zamansız-sonsuz boyutu açar. Zihinden çekilen enerji mevcudiyete dönüşür. Bir kez siz mevcut olmanın ne anlama geldiğini hissedebildiğinizde, zamana pratik nedenlerden ötürü ihtiyaç olmadığında zaman boyutunun dışına çıkmayı seçmek ve Şimdi'ye daha derin bir biçimde girmek çok daha kolay hale gelir.
Eckhart TolleKitabı okudu
