Mehmet [cimcime]
Karın kaslarına hiç bu yönden baktınız mı ?
Karın kaslarına tüm kasların genel müdürü gö­züyle bakabiliriz. Ağır bedensel işler yaparken, ör­neğin, ağırlık kaldırır veya balyoz kullanırken, ka­rın kaslarını kasmadan öbür kasları harekete geçi­remezsiniz. Elinizi kaldırır veya bacağınızı kımılda­tırken bile karın kasları çalışır. Kalemi oynatırken, iğneye iplik geçirirken bile diyaframda bir gerilim oluştuğunu duyarsınız. Solumaya yardımcı karın kaslarının yardımı olmadan vücudun hiçbir yerini oynatamaz, hiçbir şeye dikkat edemez, hatta hiçbir zihinsel eylem gerçekleştiremezsiniz. Bunu ne ka­dar vurgulasak az: oysa bu çok önemli gerçek şimdi­ye dek çoğunlukla göz ardı edildi.
Ülkemizin erkek milli basketbol takımına “12 Dev Adam”, kadın milli basketbol takımıysa “Potanın Perileri” olarak anılıyor.
Sayfa 20 - TÜBİTAK yayınlarıKitabı okudu
Antonioni ve Bergman'a has hayat gailesinden etkilenmiş, son zamanlarda ise Rambo'nun ölümcül coşkusunu benimsemiş Barselona, tereddütlü ve sürekli krizde kadrolara sahip olmuştur, intihar eden Kocsis, Marcial, Rexach ve Marti Filosía gibi. Real Madrid ise filmleri insanın yüreğini ağzına getiren ama genelde iyi biten Hitchcock'u anımsatır […]
Sayfa 22 - YKYKitabı okudu
3F kuralı, Portekiz diktatörü Salazar' ın açıklamalarıyla doğmuştur : Futbol, Fado, Fatıma...
Niçin güler yüzlü olanlar müzikle, asık suratlı maçolar futbolla ilgileniyorlardı?
Sayfa 140Kitabı okudu
Stadyumun dışında sürekli aşağılanan, hiçbir yaşamsal haktan yararlanmayan, toplumda birey yerine konulmayan taraftar, maça geldiğinde kendisine sunulan insani olanaklara tepki gösteriyor; o olanakları hazmetmiyor. Konfor hakkına yalnızca stadyumlarda kavuşması, onda belki de ; bir hileye kurban gittiği düşüncesi uyandırıyor.
Futbolu çekici kılan en önemli etken, kurallar ile adalet arasındaki garantisizliktir.
Takımlardan oluşmuş bir dünya yerine, bireylerden oluşmuş bir takım kurmanın bir hainlik girişimi olmadığına inanmak gerekiyor.
Bugün yaşanılan şiddetin futbol sahalarındaki rekabetten kaynaklanmadığı bellidir. O halde niçin hep futbol öne sürülmektedir? Toplumun şiddeti ciddiye almaması ve asıl kaynağını saptayamaması kimin işine yarar?
Hakem, bir çok kişinin gözünde insandan ayrı bir şey; sahanın ortasındaki küçük bir lekedir.
Latin Amerika'da stadyumların iki işlevinin olduğu biliniyor. Birincisi futbol oynanan yer oluşu, ikincisi de gözaltına alınmış olanların tutuldukları alan oluşu.
Futbolun ve başka herhangi bir sporun hayranı olmak, onun dünyayı etkileyen ve yöneten hastalıklı ve sapık tabiatının farkına varmama engel olmuyor, hatta o tabiat toplumlarımıza gitgide daha çok egemen olan akıldışı rekabet ruhunu her şeyden daha iyi yansıtıyor belki de.
Sayfa 71 - YKYKitabı okudu
Siz futbolun varlığını fark etmeseniz bile, o sizi dünyanın neresinde olursanız olun, bir yerde gelip bulacaktır.
Arjantin
"Ben 50 yaşındayım,1943'te doğdum, yani bir askeri darbenin yapıldığı yıl. Futbol rejimi, benim hayatımda cuntalardan çok daha istik­rarlı bir politik varlıktır. Politikalar gelip geçicidir, ama futbol hep vardır. Futbol, en az silahlı kuvvetler ya da kilise kadar ebe­didir."
Sayfa 340 - Amilcar Romero,İthaki YayınlarıKitabı okudu
Selim Sırrı İsveç'te edindiği tecrübeleri belki de en güzel şu ifadesiyle açıklar: "İsveç'e pazularımla gittim, kafamla döndüm".
akıl fikirKitabı okuyor