Profil
147 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitab ilk başlarda mənə çox sıradan gəldi oxuyanda , ama sonrasında insan anlayır ki , Jonathanın nəzdində müəllif bir çox insanları sürü psixologiyasından uzaqlaşmağa çağırır . O digərlərindən fərqli olduğuna görə , digərləri tərəfindən fikirləri önəmsənmədi ama yene de fikrindən dönməyərək öz doğru yolunda ilərlədi .
George Orwell
George Orwell
' in de dediyi kimi "Ağıllılıq çoxluğa baxmaqla ölçülmür". Həmçinin kitab çox motivasiya edicidir . Oxuyacaq olanlara və oxuyanlara xoş mütaliələr.
Martı / Jonathan Livingston Değerlendirmeleri
Martı / Jonathan Livingston DeğerlendirmeleriRichard Bach · Epsilon Yayınevi · 199466,8bin okunma
Standart, ölçünlü olandan evvel kimin-neyin, neye nispetle, hangi amaca yönelik ölçtüğüne bakmak gerekir. Saadeti, elindeki tüm imkânları seferber edip, çağın standart tipini, hipnotize edilmişçesine, benimsemiş olanlara şirin görünmek ve "işte ben de sizdenim" demekle olmadığını fark ettiğimiz zaman, düşüşümüzün olmadığı, ancak yükselme kabiliyetimizin mevcut olduğunu, zamanımıza kendimizin karar verdiği bir döneme adım atmış oluruz. Bu da tabiki amel defterimize yatırım yapmaya başlamaktan geçer. O vakit hayatta kalsak da, ölsek de biz kazanırız. Dünya kötüye giderken iyiye gitmektir marifet. Standartla mutlu olmaktan gâye, Allah'ın rızasını elde etmektir. Gerisi dipsiz kuyu..
Serkan

Serkan

@Seerkan_
·
15 Ocak 11:12
Soru bu standartları nasıl düşürmeliyiz mi ? kendimizi nasıl yükseltiriz mi ?
Standartlar yükseldikçe kendimizi hep yarım, hep eksik hissediyoruz. Biz gelişiyoruz ama standartlar bizim hızımızdan daha hızlı yükseliyor. Bu nedenle mutsuzluk bizi esir alıyor... İdeal kadın standardı yükseliyor. Fit, bakımlı, zarif, ayaklarının üstünde duran, farkındalığı yüksek, iknası zor, alımlı ve seksi... Erkek standardı da yüksek ; Kararlı, kadının diline amade, güçlü, yakışıklı, görece zengin ve romantik, merhametli ses tonu etkileyici ve algısı yüksek... Aslında bir önceki nesle göre belki de daha iyi durumdayız. Ama standartlar nedeni ile keyfini süremiyoruz bunun... Not : Bu metin Mehmet Teber hocamızın yazısına ilaveler yapılıp oluşturulmuştur..
Reklam
Kalabalıkları olduğu gibi toplumları da taklit içgüdüsü ve cesaret eksikliği yönetir.
Sayfa 21 - Hayykitap, 1. Baskı, Ocak 2023Kitabı okudu
Çoğu zaman tek başımıza haklı olmaktansa grupla birlikte yanılmayı yeğleriz.
"Bizi sınırlayan her şeyi bir tarafa atmalıyız.
Sayfa 91 - Epsilon yayınları
Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim."
Sayfa 238 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Karanlıktan geldiler, karanlığa gidiyorlar.
Onlar sürü yavrum. Zincirlerinden başka kaybedecek neleri var? Karanlıktan geldiler, karanlığa gidiyorlar. Ummandaki dalgalar gibi sayısız. Tarihi yok bu sürünün. Macerası yok. Yıldızlara tırmanan merdivenden habersiz. Yürüyen, esneyen, tepinen ve öğrendiği sesleri tekrarlayan uzviyet. Kafanın vecdinden habersiz. Bu sarhoş karnaval alayını yıldızlar, yüzbinlerce yıldız, kayıtsız bakışlarıyla seyrediyor. Hepsinin hayatı üç kelimenin içinde, hatta bir kelimenin: yaşamadılar. Kaya nasıl beyin olmuş, bilen yok. Yapma çiçek gibi ürpermeyen, kokmayan, yaşamayan milyonlarca, milyarlarca beyin var. Bu kervanın arkasından koşma çocuğum!
Sayfa 228Kitabı okudu
"Bizler sakınmalı koyunlarız; önce bekleyip sürüde ne var ne yok izler, sonra da sürüye katılıp gideriz."
Tıpkı korkuyla sürünün ortasına kaçan bir koyun gibi, her birimiz de insan yığınlarının ortasına girmeye çalışıyorduk. Bu bize, sıranın ön, arka ve yanlarında yürüyen gardiyanların darbelerinden daha iyi kaçınma şansı veriyordu. Ortalarda olmanın, acı rüzgâra karşı korunak sağlaması gibi ek bir avantajı daha vardı. Bu nedenle kalabalığın içine dalma çabasının, kişinin kendi postunu kurtarmaya çalışması gibi bir anlamı vardı...
Sayfa 65 - Okuyan Us Yayınları, 22. Basım, Mart 2015Kitabı okudu
Sürü Psikolojisi
"Tamam durabilirsiniz", diye seslendi Bay Keating. "Başlangıçta Bay Overstreet ve Pitts'in, diğerlerinden farklı bir tempoda yürüdüklerini farketmiş olmalısınız. Pitts çok uzun, Knox ise kısa adımlar atıyordu. Ancak bir süre sonra aynı ritmi tutturdular. Bizim tezahüratımızla bu daha da belirginleşti." Biraz ara verdikten sonra konuşmaya devam etti: "Bu deneyi, dikkatlerimizi Pitts ya da Knox üzerinde toplama için yapmadık. Bu deney, içimizden gelen sesi dinlemenin ya da başkalarını yanında kendi inançlarımızı sürdürmenin, ne kadar güç olduğunu gösterdi bize. İçininzden biri çıkıp, "ben olsam kendi istediğim gibi yürürdüm" diye düşünüyorsa, kendi kendisine alkışlara neden katıldığını sorsun. Gençler, hepimizin içinde başkaları tarafınfan benimsenme dürtüsü vardır. Ne var ki, içinizdeki tek ve farklı olan şeye, bu size aptalca görünse bile, güvenmelisiniz. Aynı Frost'un söylemiş olduğu gibi: "Ormanın içinde kesişen iki yol vardı ve ben en az ayak izi olan yolu seçtim." İşte farklılık budur."
Sayfa 75 - Real Yayıncılık
Reklam
Hiçbir şey, hayvan sürüsünün yaptığının aksine, önden giden kalabalığın izinden gitmememiz ve herkesin gittiği yere değilde gidilmesi gereken yere gitmemiz gerçeğinden daha önemli değildir.
Cəmiyyətə sürü psixologiyası hakimdir. Əksəriyyət də ömürlərinin sonuna kimi bu sürünün qanunlarına tabe olaraq yaşayır. Sürünün içində hərəkət edən birinin sürüdən irəli keçməsi mümkün deyil. Sənə bir sirr açım? - Nə sirr? - Sürüdən necə seçilmək olar, bilirsən? Səmtsizlik effekti ilə. Bizi buraya gətirən qüvvə də məhz odur. Kimlərisə ölkə başçısı edən səbəb də bu effektdir.
Sayfa 138 - Qədim Qala NəşriyyatKitabı okudu
Bir Franz Kafka konuşmasından …
Herkes sürüye katıldığından ötürü güven içerisinde, kentlerin yollarından geçip işe, yemliklerin başına ve eğlenceye gidiyor. Tıpkı büroda olduğu gibi, sınırları iyice çizilmiş bir yaşam. Böylesi bir yaşamda mucizeler değil, yalnızca kullanma talimatları, doldurulacak başvuru formları ve kurallar var. Özgürlükten ve sorumluluktan korkuluyor. O nedenle insanlar, kendi yaptıkları parmaklıkların ardında boğulmayı yeğliyorlar.
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.